3. Hukuk Dairesi 2017/10769 E. , 2019/1562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılardan ... vekili ve davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 26/02/2019 tarihinde davalı asil ... ile davacılar vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; mülkiyeti..."e ait olan daireyi ... bedel ile satın almaya karar verdiklerini, bu amaçla avukat olan davalı ..."ya başvurduklarını, akabinde davalı ... tarafından hazırlanan 18/06/2005 tarihli satış sözleşmesini imzaladıklarını ve bu davalının hesabına toplam ... gönderdiklerini, bu tutardan ..."nin sözleşmenin imzalanması anında satıcı..."e peşin olarak ödendiğini, daha sonra ..."nin de davalı ... tarafından 26/07/2005 tarihinde davalı ..."e ödendiğini, ancak satıcının borçları nedeniyle taşınmaza haciz konulduğu için devir ve tescil işlemlerinin tamamlanmadığını, davalı ..."in gerek kendisine ödeme yapılmış olması gerekse..."in yasal mirasçısı olması nedeni ile yapılan ödemeleri iade etmekle yükümlü olduğunu, diğer davalı ..."nın da ağır ihmali ile devrin gerçekleşmesini engellediği gibi kasıtlı olarak bilgi saklaması nedeniyle uğradıkları zarardan sorumlu olduğunu, ayrıca yapılan ödeme ve masraflar sonrasında bakiye kalan bedeli iade etmediğini ileri sürerek; ... nin ödeme tarihlerinden itibaren devlet bankalarınca ...ile açılmış bir yıllık mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, ayrıca 10.000 TL manevi tazminatın davalı ..."nın tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı ...; davacılar ile arasında vekalet sözleşmesi bulunmadığından tarafına husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, esas yönünden ise davacıların taşınmazı almasına aracılık eden emlak acentesinin isteği üzerine izlenecek yollar konusunda bilgi verdiğini, emlak acentesiyle birlikte askeri izin başvurusu yapıldığını, davacılar ile birlikte belediye ve kadastro müdürlüğüne gerekli harç ve ödemelerin yapıldığını, davacıların göndermiş olduğu ..."nin emlak acentesi tarafından hesabına gönderildiğini, davacıların talimatı ile bu tutarı diğer davalı ..."e makbuz karşılığı nakden ödediğini, yine satıcının talimatı ile davacıların gönderdiği ..."yi emlak acentesine teslim ettiğini, bu işlemler için 500 ...ücret aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; eşi... adına ... ve ... olmak üzere toplam 41.500 ...aldığını, parayı eşine teslim ettiğini ancak eşi vefat ettiği için paranın kendisine intikal ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacılar tarafından davalı ..."e toplam ... ödendiği, davalı ... tarafından ..."nin ... isimli dava dışı şirkete, ..."nin ise davalı ..."e teslim edildiği, davalı ..."in uhdesinde 2.230 ...kaldığı, bu paranın davalı tarafça nereye harcandığının açıklanamadığı, bu nedenle davalı ..."in ..."yi sunduğu vekillik hizmetin karşılığı olarak tahsil etmesinin makul olacağı, bakiye ..."yi haksız ve sebepsiz yere uhdesine geçirdiği, davalı ... tarafından tahsil edilen toplamda ..."nin,..."e ait bağımsız bölümün satışından dolayı vekaleten tahsil edildiği, dolayısıyla ..."lik borçtan..."in tüm mirasçılarının sorumlu olması gerektiği, buna göre davalı ..."in miras payına düşen 11...."yi davacılara ödemesi gerektiğinden bahisle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacıların ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacılar; davalı ..."in gerek sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin kendisine ödenmiş olması, gerekse sözleşmede satıcı konumunda bulunan (ve davadan önce ölen)..."in yasal mirasçısı olması nedeni ile yapılan ödemeleri iade etmekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.
Tereke ile ilgili olup konusu para alacağı olan davaların bütün mirasçılara karşı açılması zorunlu değildir, bir mirasçıya karşı da dava açılabilir. Zira, TMK"nun 641. maddesine göre; mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar.
Diğer taraftan, TBK"nun 163. maddesi uyarınca; alacaklı, müteselsil borçlulardan birinden borcun tamamını isteyebilir.
Buna göre, mahkemece; geçersiz olan sözleşmeye dayalı olarak satıcı..."e yapılan ödemenin tamamından, mirasçısı olan davalı ..."in davacılara karşı müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, davalının miras payı oranında alacaktan sorumlu olduğuna dair yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların ise sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince davalı ... yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacılar yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.