Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1514
Karar No: 2018/4398

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1514 Esas 2018/4398 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/1514 E.  ,  2018/4398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1985 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 926 nolu parsel, ...486,00 m² yüzölçümüyle ve arsa niteliğiyle davalı ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık, çalılık niteliğindeki yerlerden olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ve ... adına tescil istemiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmediği ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 14/12/2009 tarih ve 2009/12364 E. - 12979 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 31/07/1989 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kesinleşme tarihinden sonra .../07/1991 tarihinde açıldığı, bu anlamda kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak hak iddia edenlerin genel mahkemelerde dava açabileceği kadastro mahkemelerinin görevli olmadığı” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından çekişmeli taşınmazın Mezitli ilçesine bağanması nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmakla yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, sonrasında dava ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin temyize konu eldeki dava dosyasına kaydedilmiştir.
    Yargılama sırasında yörede 2013 yılında 3402 sayılı Kanunun .../...a maddesi uyarınca çalışmalar başlamış ve davalı parsel 160 ada 8 parsel sayısı alarak ...464,... m² yüzölçümüyle ve aynı nitelik ile dahili davalı ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece yeni tapu malikinin davaya dahil edilmesinin ardından yapılan yargılama sonunda davalı parselin ... sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı 160 ada 8 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm tapu maliki dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, dava tarihinden sonra 2000 yılında 6831 sayılı Kanuna göre ... kadastrosu ve ...B uygulama çalışmaları yapılmış ve 08/01/2002 tarihinde ilân edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının kabulüne ve çekişmeli taşınmazın ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; hükme esas alınan ... bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1960 tarihli memleket haritasında yeşil renkli ibreli ağaç rumuzlu ormanlık alanda kaldığı, 1969 tarihli hava fotoğrafının da memleket haritasıyla örtüştüğü belirtilmesine rağmen raporun ekinde hava fotoğrafının kadastral paftayla aynı ölçekte çakıştırılmış görüntüsüne yer verilmediği gibi, memleket haritasının çakıştırılmış görüntüsü incelendiğinde de çekişmeli taşınmazın yeşil renkli alanda göründüğü ancak üzerinde ve çevresinde herhangi bir rumuz ve simgenin bulunmadığı anlaşılmış ayrıca taşınmazın eğimi noktasında ziraat bilirkişi eğimin % 5-10 arasında olduğunu belirtmesine rağmen ... bilirkişi ise % ... iken tesviye sonucu % 15’e indirildiğini belirtmiş, bu haliyle bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olduğu ve çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığı noktasında hükme esas alınan ... bilirkişi raporunun da yetersiz olup, denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle mahkemece en eski ve kadastro tespit tarihinden 15-...yıl öncesine ait hava fotoğrafları, bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ve fotogrametri yöntemiyle kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası ilgili yerlerden getirtilip, halen Çevre ve ... Bakanlığı (... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi marifetiyle mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/... E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle,çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bilirkişilere hava fotoğrafları ve dayanağı haritaları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ağaçların yaşları ve dağılımları ile ilgili açıklama yapmaları istenmelidir.
    6831 sayılı Kanunun .../J maddesinde "funda ve makilerle örtülü ... ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin ... sayılmayacağı" hükmünün karşı kavramından funda ve makiliklerle örtülü ... ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin ... sayılacağı, 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastro Yönetmeliğinin "Vasıf Tayinine Esas Olacak Tanımlar" başlıklı .... maddesinin (o) bendinde maki ve funda türü ağaçların isimlerinin sayıldığı, aynı maddenin (p) bendinde "... ve ... toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün, bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde on ikiden fazla olan yerlerdir." şeklinde tanımlanmış ve yine, aynı Yönetmeliğin "Devlet Ormanı Olarak Sınırlandırılacak Yerler" başlığını taşıyan .../j maddesi "... ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağını" aynı maddenin ikinci fıkrasında "... rejimine girmiş olan bu gibi yerlerin komisyonlarca herhangi bir nedenle sınırlama dışı bırakılmış veya ... sayılmamış
    olmasının bu yerlerin ... olma vasfını ortadan kaldırmayacağı" konularında hükümler bulunmaktadır. 6831 sayılı Kanunun .../J maddesinde “funda veya makilerle örtülü ... ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin ... sayılmayacağı hükme bağlanmış olmakla birlikte, maddenin karşı anlamından ... ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık, fundalıklarla örtülü yerlerin ... sayılacağı açıktır. Taşınmazın bu hükümler karşısında gerçek eğimi, klizimetre ile ölçülerek belirlenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı, zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, kadastro tespit tarihinden 15-...yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş .../5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orjinal fotokopi örneği ve kadastro paftası ziraat mühendisi, fen elemanı ve ... mühendisi ile birlikte ölçekleri eşitlenip çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen .../5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı yönünde krokili rapor alınmalı, bu araştırmalar sonucu bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, ziraat bilirkişiden kültür arazisi olup olmadığı yönünden rapor alınmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (HGK 30/03/1994 gün ve 1993/8, 939 ve 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı; hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın bazı bölümlerinin taşlık-kayalık yapıda olduğu belirtildiğinden bu husus üzerinde durularak davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliği araştırılmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan gerekçelerle dahili davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi