Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4242
Karar No: 2022/5066
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4242 Esas 2022/5066 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4242 E.  ,  2022/5066 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 21.04.2016 tarihli kararı davalılardan ... temyiz etmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.03.2020 tarihli 2017/28136 Esas - 2020/4618 Karar sayılı ilamında belirtilen; “....Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 23 yılı aşkın süren çalışma süresi boyunca toplam 40 gün yıllık izin kullandığının kabulü hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir , ; ...Mahkemece,davalının usulüne uygun olarak ileri sürmüş olduğu ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınarak, ıslah tarihi 04.03.2016 tarihinden geriye 5 yıl gidilmesi ve buna göre davacının talep edebileceği alacaklarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir, ve .... davalı ... Bakanlığının Harçlar Kanunu'nun 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden hüküm fıkrasının 7. maddesinde belirtildiği üzere peşin harç, ıslah harcı, karar ve ilam harcından diğer davalı şirket ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalıdır.” gerekçeleri ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak devam edilen yargılama sonunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
    Somut olayda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ile davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak davacının 23 yılı aşkın süren çalışma süresi boyunca toplam 40 gün yıllık izin kullandığının kabulü hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına karşın Mahkemece davacı asılın bozma ilamı uyarınca yıllık izin kullanımı hakkında beyanı alınmadan yıllık izin alacağı ücretinin bozma öncesi gibi hüküm altına alındığı anlaşılmış olmakla bozma gereğinin yerine getirilmemesi hatalı olup kararın tekrar bozulması gerekmiştir.
    Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamında belirtilen bir diğer bozma gerekçesi davalının usulüne uygun olarak ileri sürmüş olduğu ıslaha karşı zamanaşımı def'i dikkate alınarak, ıslah tarihi 04.03.2016 tarihinden geriye 5 yıl gidilmesi ve buna göre davacının talep edebileceği alacaklarının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu yönündedir. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Mahkemece ; “Kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacakları iş sözleşmesinin feshedilmesiyle birlikte muaccel hale gelir ve 12.10.2017 tarihinden önce muaccel hale gelen söz konusu alacaklar 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Davacının iş sözleşmesi 25.02.2013 tarihinde sona erdiğinden kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının zamanaşımına uğramadığı anlaşılmıştır.Ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır ve alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı süresi kesilir. Dava dilekçesiyle 1.500,00 TL ulusal bayram ve genel tatil günü ücreti talep edildiğinden, 1.500,00 TL'yi aşan tutarlar için zamanaşımı süresi kesilmeyecektir. Bu nedenle 30.05.2008 - 04.03.2011 tarihleri arası dönem için hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil günü ücretinin 1.500,00 TL'yi aşan kısımları zamanaşımına uğrayacağından 1.500,00 TL'yi aşan kısımlar toplama dahil edilmemiştir.” gerekçesi ile kıdem tazminatı , yıllık izin ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri bozma öncesi gibi hüküm altına alınmıştır.
    Kıdem tazminatı talebi fesih tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Buna göre Mahkemenin kıdem tazminatı alacağının ıslaha karşı zamanaşımı def'inden etkilenmeyeceğine dair değerlendirmesi yerindedir.
    4857 sayılı Kanun'un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanun'dan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir. 7036 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile İş Kanunu'na eklenen ek 3. maddesinde de yıllık izin alacağının beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu öngörülmüştür. Buna göre yıllık izin alacakları fesihten itibaren 5 yıllık süre içerisinde talep edilebilir. Mahkemece yıllık izin ücreti alacağının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğuna yönelik değerlendirmesi hatalıdır. Ancak , fesih tarihi 25.02.2013 tarihi itibariyle bakıldığında yıllık izin alacağı talebinin ıslaha karşı zamanaşımı def’inden etkilenmediği anlaşılmakla Mahkemenin bu hatalı değerlendirmesi sonuca etkili değildir.
    Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebi 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Somut olayda, dava dilekçesi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı 1.500,00 TL olarak talep edilmiş olup 04.03.2016 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talep 2.201,58 TL olarak belirlenmiştir.
    Islah dilekçesi davalı ... vekiline 23.03.2016 tarihinde,davalı Şirket vekiline ise 29.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ... vekilince süresinde zamanaşımı def'i ileri sürülmüştür. Islah harç tarihi 04.03.2016 tarihi itibariyle 04.03.2011 öncesi ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı zamanaşımına uğramış olup zamanşımına uğrayan tutar 1.643,74 TLdir. Dava dilekçesi ile talep edilen tutar 1.500,00 TL olmakla 143,74 TL zamanaşımına uğramıştır. Mahkemece zamanaşımına uğrayan tutar gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup kararın tekrar bozulmasını gerektirmiştir.
    Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamında belirtilen son bozma gerekçesi; davalı ... Bakanlığının Harçlar Kanunu'nun 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden hüküm fıkrasının 7. maddesinde belirtildiği üzere peşin harç, ıslah harcı, karar ve ilam harcından diğer davalı şirket ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğu yönündedir. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereği yerine getirilmemiş ve davalı ... Harçlar Kanunu'nun 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu halde belirlenen harç tutarından diğer davalı Şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Bozma gereğinin bu konuda da yerine getirilmemiş olması kararın tekrar bozulmasını gerektirmiştir.
    Mahkemece, hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı tutarının bozma öncesi hazırlanan bilirkişi raporunda ... yönünden yapılan hesaplama ile belirlenen ve %30 oranında indirim uygulanmış rakam olduğu, hüküm fıkrasında söz konusu ulusal bayram ve genel tatil alacağına ilişkin olarak “%30 hakkaniyet indirimi uygulanmamıştır” ifadesinin maddi hata olarak yazıldığı anlaşılmıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 21.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi