
Esas No: 2022/3927
Karar No: 2022/5088
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3927 Esas 2022/5088 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı işverenin, bir işçinin ikramiye alacağı talebini red etmesi üzerine açılan dava sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararı temyiz eden davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir. Ancak, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile bağlı olan Toplu İş Sözleşmesi'nin, davacının yararlandığı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında olmadığı belirtilmiş ve en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması isabetsiz bulunmuştur. Ayrıca, iş sözleşmesinde belirli veya kesin bir ödeme tarihi olmadığından, davalının kendiliğinden temerrüde düştüğü kabul edilmemiştir. Ancak, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebileceği belirtilmiştir. Arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma sağlanamadığına dair son tutanak dikkate alındığında, dava konusu alacaklar arabuluculuk son tutanak tarihinden önce talep edildiğinde, davalının temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Bu nedenle mahkemece fark ikramiye alacağına ilişkin daha önce davalının temerrüte düşürüldüğünün ispat edilemediği için faize hükmedilmediği hatalı bulunmuştur. Sonuç olarak, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3. bend
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 43. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması isabetsizdir. Keza Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" denilmekte olup iş sözleşmesinin 7. maddesinde ise “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. Günüdür” denilmektedir. Bu açıklamalara göre ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.
Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla mahkemece fark ikramiye alacağına ilişkin daha önce davalının temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan hususlar bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Yukarıda yazılı sebeplerden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin hükümden çıkarılarak yerine "3-Brüt 406,35 TL fark ikramiye alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 12.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.