
Esas No: 2022/3933
Karar No: 2022/5087
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3933 Esas 2022/5087 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı işverenle işçi arasındaki bir alacak davası Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından incelenmiştir. Dava sonucu davacı işçi lehine hüküm verilmiştir ancak faiz oranları ile ilgili bazı hatalar yapılmıştır. İşçinin alacaklarına faiz uygulanıp uygulanmayacağına ve hangi oranda uygulanacağına dair kanuni bir belirleme olmadığından, işverenin kendiliğinden temerrüde düşmüş sayılamayacağı belirlenmiştir. Ancak işçinin taleplerinin arabuluculuk sırasında davalı işverene bildirilmiş olması nedeniyle davadaki haklarının kabulü gerekmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23. maddesi ve 6772 sayılı Kanun'un 4. maddesi belirtilerek açıklamalarda bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 44. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının ikramiye alacağı talebine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması isabetsizdir. Keza Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son Toplu İş Sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir" denilmekte olup iş sözleşmesinin 7. maddesinde ise “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. günüdür” denilmektedir. İlave tediye alacağının ödeme zamanı ise 6772 sayılı Kanunun 4. maddesine göre Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Bu açıklamalara göre ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir.
Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla, somut olayda davalının daha önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden, mahkemece hüküm altına alınan fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Açıklanan hususlar bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının 1. A), B) ve C) bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine.
“1- Brüt 8.934,59 TL ücret farkının arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Brüt 242,16 TL ikramiye farkı alacağının arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
3- Brüt 1.259,25 TL ilave tediye ücretinin arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bendlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.