Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15423
Karar No: 2017/2611
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15423 Esas 2017/2611 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, sözleşme gereği davalıya verdiği 10 adet çekin 5 tanesini ödemesine rağmen davalının makineyi kararlaştırılan tarihte teslim etmediği gibi terazi grubunu da teslim etmediğini, ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını belirterek sözleşmeden caymak ve ödediği bedelleri geri almak için dava açmıştır. Davalı ise icra takibi başlattığını ve borcu ödenmediği için makine ve parçalarını teslim etmediğini savunmuştur. Mahkeme, davalının sözleşmeye aykırı davranışının olmadığına karar vererek menfi tespit davasını kısmen kabul etmiştir. Ancak, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle istirdat talebinin reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, alacaklının temerrüdü hükümleri üzerinde durulup uygun sonuca varılamadığı ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 122 ve 138.
19. Hukuk Dairesi         2016/15423 E.  ,  2017/2611 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av....ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 03.02.2009 tarihli sözleşme uyarınca davacının 10 adet çeki davalıya verip, bunlardan 5 adetini ödemesine rağmen davalının sözleşmeye konu makineyi kararlaştırılan tarihte teslim etmediği gibi ayrıca terazi grubunuda hiç teslim etmediğini, aradan uzun zaman geçmesine rağmen davalının makinelerin eksikliğini gidermemesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmeden caymak ve ödediği bedelleri geri almak için keşide ettiği ihtarnamelerin sonuçsuz kalması üzerine kesilen iade faturasının davalıya gönderildiğini ancak davalının kötüneyitli olarak faturaya dayalı icra takibi yaptığını iddia ederek, sözleşme şartlarına uymayan davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile sözleşme gereği verilen çeklerin iadesine ve ödenen 26.000 Euronun istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, icra takibine konu fatura içeriği malların davacı elinde olup, istirdat talebinde hukuki yararının bulunmadığını, davacının borçlu olmadığı parayı ödemesinin söz konusu olmadığını, davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, faturada belirtilen makine ve parçalarının davacıya teslim edilmesine rağmen mal karşılığı verilen çeklerden sadece 3 tanesinin ödendiğini, makine bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, takibin itirazsız kesinleştiğini, davacının malların tesliminden 3 yıl sonra ticari teamüle ve hukuka aykırı olarak iade faturası düzenlediğini, bu faturaya süresinde itiraz ettiklerini, davacının davalıya borcunun devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasında bakliyat paketlemek için volumetrik düzenli tam otomatik paketleme makinesinin satışı ve montajı ile ilgili 03.02.2009 tarihli sözleşme yapıldığının ihtilafsız olup, sözleşmede öngörülen montaj ve devreye alma işleminin davalı tarafça yapılmadığının tespit sonucu belirlendiği, sözleşme ile bedelin kısım kısım ödenmesi karşılığında makinenin tesliminin kararlaştırılmadığı ancak ödemelerin zamanında yapılmadığı bu nedenle davalının halen makine parçasını teslim etmekten imtina ettiği, bu kaçınmanın akdin ifa edilmediği define dayalı bir kaçınma olduğu, davalının ödeme yapılmamasına dayalı olarak makine parçasını teslim etmediği, olayda makinelerin parçalarının tamamının montajıyla kullanılabilir halde teslim edilmemesinden ötürü davalının sözleşmeye aykırı bir davranışı bulunmadığından davacının sözleşmeden dönmesinin haklı olmadığı, bu nedenle menfi tespit davasının sözleşme gereğince kararlaştırılan bedelin tamamı bakımından yerinde olmadığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya 38.312,40 TL ödeme yaptığı, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık sürenin geçmesi nedeniyle istirdat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    İstirdat davalarında 1(bir) yıllık hak düşürücü süre son taksidin ödenmesinden itibaren başlar. Somut olayda kısmı ödemeler mevcut olup, alacağın tamamı ödenmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle istirdat talebinin reddinde isabet görülmemiştir. Öte yandan davalı tarafından davacıya dava konusu mallar teslim edilmiş olup, davacının yedindedir. Her ne kadar davacı eksik ifa iddiasında olup montajında yapılmadığını ileri sürmekte ise de bu konuda alacaklının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde TBK’nda düzenlenen alacaklının temerrüdü hükümleri üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.480,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi