21. Hukuk Dairesi 2016/11988 E. , 2018/2059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/02/2004-16/09/2013 tarihleri arasında Kuruma SGDP borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/02/2004-16/09/2013 tarihleri arasında davalı Kurum’a SGDP borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasaya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibari ile yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Destek Primi" başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, " bu yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24 üncü maddenin (l) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir." düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 tarihinde 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişikle; "bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları" öngörülmüş ve yasanın yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiştir. Daha sonra anılan Yasa"da 22.01.2004 tarihinde 5073 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, anılan 1. fıkrasına 4956 sayılı Yasa"dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek " bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği " öngörülmüş olup, anılan değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
Kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup, Sosyal güvenlik Hukuku"na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği gereği, sigortalı lehine yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanması gereği kabul edilmişse de, 1479 sayılı Yasa"nın ek 20. maddesinde yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması itibari ile, anılan maddelerin yürürlüğe girdikleri tarihten sonra bağlanmış veya bağlanacak yaşlılık aylıkları yönünde uygulanması gerektiği açıktır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 9. maddesinde ise; sigortalılığın sona erme halleri düzenlenmiş olup anılan maddenin 3. fıkrasında; limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona ereceği düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 27.12.1996 tarihli dilekçesine istinaden 01.01.1997 tarihininden itibaren 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının şirket ortağı olduğu ... Gazetecilik ... Reklamcılık Gazetecilik Matbaacılık A.Ş. ve ... Ticaret A.Ş.’nin 16.09.2013 tarihinde ticaret sicilinde kayıtlarının re’sen silindiği, davacının şirket ortaklığının bu tarihe kadar devam etmesi nedeniyle Kurum tarafından davacının SGDP kapsamında sigortalılık tescilinin 28.01.2004 tarihi itibariyle gerçekleştirildiği, 01.02.2004-16.09.2013 tarihleri arasında tahakkuk eden SGDP borcunun davacıdan talep edildiği, Mahkemece davacının ortaklığının bulunduğu şirketlerin vergi kaydının 28.01.2004 tarihinden önce sona ermesinden dolayı yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda şirket ortağı olan davacının Bağ-Kur sigortalılığı 5510 sayılı Yasa"nın 9/b-3.bendi uyarınca davacının şirket ortaklık kaydının sona erdiği 16/09/2013 tarihinde sona ereceğinden yapılan Kurum işlemi yerinde olup Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/12/2017 tarih ve 2015/3886 E., 2017/1534 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.