23. Hukuk Dairesi 2015/1453 E. , 2017/1536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı yüklenici ... şirketi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili tarafından sözleşme gereği 7 no"lu parselin devredildiğini ancak taşınmaza herhangi bir inşaat yapılmadığını, buna rağmen davalının 7 no"lu parseli bir kaç kez el değiştirdikten sonra davalı ..."e muvazaalı olarak devrettiğini, sözleşme yapıldıktan sonra davalı şirketin reklam tabelasının inşaata asıldığını, bu sebeple davalı ..."in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden haberdar olduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile davalı adına ek tapu kayıtlarının iptal edilerek müvekkili adına tapuya tesciline ve kira vs"den oluşan şimdilik 5.000,00 TL"nin reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı muvazaalı olarak devralmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden haberdar olmadığını, iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarınca kabul edilmiş ise de ancak sözleşme uyarınca tapuda yüklenici adına pay devri yapılması halinde sözleşmesinin geçerli hale geleceği, davaya konu taşınmazda herhangi bir inşaat yapımına başlanılmadığı, sözleşmeye göre yüklenicinin belirtilen sürede inşaatı tamamlayamaması nedeniyle sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve davacının sözleşmenin geriye etkili olarak fesih talebinde haklı olduğu, nizalı taşınmazın yüklenici şirkete devredildikten sonra, satış suretiyle bir kaç kez el değiştirdiği ve en son 29.08.2012 tarihinde davalı ..."e satışının yapıldığı, tanık beyanları ile muvazaa iddiasının açıkça kanıtlanamadığı, taşınmazın tapu kaydının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin bulunmadığı, davalılar arasında yakınlık akrabalık bağının da olmadığı, bu sebeple tapu iptali tescil talebinin yerinde olmadığı ve sözleşmenin geriye doğru feshedilmesi halinde sözleşme tarafının kira, gelir kaybı vs. gibi yararlarını yükleniciden talep etmesi mümkün olmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davalılar ... ile diğer yüklenici davalı şirket arasında muvazaa iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle tapu iptali-tescil istemi reddolunmuşsa da; dosya kapsamı ile dinlenen tanık anlatımlarından davaya konu arsa üzerine inşaat yapılacağına ilişkin tabelanın uzunca süre arsa üzerinde yer aldığı, davacı arsa sahibine ait olduğu sabit olan iki adet eski evin yıkılmaksızın arsa üzerinde halen bulundukları, tanık ... "nin beyanına göre taşınmazın bir kaç kez el değiştirdiği ve hatta en son aynı gün içerisinde iki kez el değiştirerek davalı ..."e satışının yapılması muvazaayı ispatlamaya yeterlidir. Bu itibarla, tapu iptali tescil istemi yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.