11. Hukuk Dairesi 2018/3624 E. , 2019/5171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27.02.2018 tarih ve 2016/1352-2018/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın ... Şubesinden muhtelif tarihlerde bireysel krediler kullandığını, kredi işlemleri sırasında müvekkilinden hiçbir gerekçesi olmadığı halde masraf ve komisyon tahsilatı adı altında kesintiler yapıldığını, bankanın bu kesintilere ilişkin müzakere yapmadığını, müvekkilinin sözleşmenin içeriğine etki edemediğini, bu durumun Tüketici Kanununa aykırı olduğunu, aksinin krediyi veren tarafından ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek, müvekkilinden tahsil edilen tutardan şimdilik 3.100,00 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kredi sözleşmesi imzalanmadan önce sözleşme öncesi bilgi formunun verildiğini, bilgi formunda vergi, masraf ve komisyonların açıkça belirtildiğini, tacir olan bankanın verdiği hizmetler karşılığı ücret isteyebileceğini, kredi komisyonu alınmasının haksız şart teşkil etmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; 25.11.2015 işlem tarihli 167956-1000 numaralı krediye dayalı olarak taraflar arasında kurulan akdi ilişkide bu kredi yönüyle davacının tacir sıfatına haiz olduğu ve söz konusu kredinin taksitli ticari kredi işlemi olarak davacının ticari işletmesinin finansmanını amaçladığından bu kredi yönünden davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı; ancak taraflar arasında düzenlenen 25.11.2015 işlem tarihli 167956-1000 numaralı kredinin tüketici kredisi sözleşmesine dayalı tüketici kredisi niteliği taşıması ve sözleşmenin matbu şekilde tüketici ile müzakere edilmeden düzenlenmesi, sözleşmenin vergi ve masraflara ilişkin hükmünün haksız şart niteliğinde olması, tüketiciden dosya masrafı, komisyon, istihbarat ücreti, kredi kullandırım ücreti, kredi tespit ücreti vs. adları adı altında alınan bedeller karşılığı masraf yapıldığının banka tarafından ispat edilmediği, bu nedenle talebin 25.11.2005 işlem tarihli 167956-1000 numaralı kredi yönünden kabulü ile; tüketiciden 2.800,00 TL proje komisyonu ve 225,00 TL masraf adları altında tahsil edilen toplam 3.025,00 TL faiz dışı gelir ve komisyonun dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ayrıca taraflar arasında akdedilmiş olan 28.11.2006 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi yönünden mahkemece, 27.02.2018 tarihli celsede tefrik kararı verilerek dosyanın ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş olmasına ve tefrik giderlerinin davacı tarafından karşılanması halinde tefrik edilen dosyada ayrıca bir karar verilmesi gerektiği hususunun tabi olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6502 sayılı Yasa"nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.