11. Hukuk Dairesi 2018/3631 E. , 2019/5172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/02/2018 tarih ve 2017/830 E- 2018/67 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 25/04/2018 tarih ve 2018/325 E- 2018/383 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2014/1930 Esas sayılı dosyasında takip borçlusu hakkında icra takibine giriştiklerini, borçlunun 3.kişi şirketteki hisse haczinin tescili için icra müdürlüğünce davalı ... Müdürlüğüne yazı yazıldığını ancak haczin tescilinin harca tabi olması nedeniyle talebin davalı tarafından reddedildiğini, söz konusu harçtan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek, Ticaret Sicil Müdürlüğünün 05.09.2017 tarihli kararının itirazen kaldırılmasına ve borçlunun şirketteki pay haczinin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davacı tarafça iptali istenilen nitelikte müdürlüklerince verilmiş bir kararın bulunmadığını, dava konusu yapılan 05.09.2017 tarihli yazının bilgilendirme amaçlı olduğunu, kaldı ki borçlunun şirketteki pay haczinin tescile ve dolayısıyla harca tabi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk decere mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamında göre; dava konusu yapılan yazı içeriğinin, TTK"nın 34.maddesi kapsamında verilmiş bir karar olmadığı, bir an için söz konusu bilgilendirme niteliğindeki cevabi yazı red kararı olarak kabul edilse bile, borçlunun 3.kişi şirketteki pay haczinin tescile tabi işlemlerden olması ve 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince bu işlemin harca tabi olması nedeniyle ileride borçludan tahsil edilmek üzere peşin olarak alacaklıdan işlem için harç talep edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tescil edilecek işlemler arasında yer aldığı açık olan "hisse haczi" işleminin icra takibinin devamı niteliğinde olan bir işlem olduğu, hisse haczinin tescili için yatırılması gereken harcın da başlangıçta bu işlemi talep eden alacaklı tarafından yatırılarak İİK"nın 59.maddesi gereğince borçludan talep edilmesi gerektiği, bu kapsamda Ticaret Sicil Müdürlüğü işleminin yasal mevzuata uygun ve bu karara yapılan itirazı reddeden ilk derece mahkemesi kararının da usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hakkında icra takibi yapılan borçlunun 3. kişi şirketteki hisse haczinin, harcın yatırılmadığı gerekçesiyle davalı ... Müdürlüğünce sicile işlenmemesi nedeniyle işlemin iptali istemine ilişkin olup, dosya içerisinde bulunan Gelir İdaresi Başkanlığından gelen muhtelif yazılara göre sicile tescil işlemi, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı sayılı tarifenin C/1-3 bendi gereğince harca tabi işlemlerdendir.
Mahkemece, harç yatırılmadan işlem yapılamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 27.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 31"inci maddesi gereğince; "Müdürlükten harca tabi herhangi bir istemde bulunan veya örnek isteyen kimsenin isteği, harç ödenmedikçe karşılanmaz. Re"sen yapılması gereken tescil, değişiklijk ve silinmeler harç tahsil edilmeden önce yapılabilir. Ancak bu işleme ait harç, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 126"ncı maddesi hükmüne göre tahsili için derhal ilgili vergi dairesine bildirilir. Harcın tamamıyla ödenmemiş olmasına rağmen harca tabi işlemi yapmış veya örneği vermiş olan müdür ve müdür yardımcısı harçtan, mükellef ile beraber müteselsil olarak sorumlu olur."
Davalı ... Müdürlüğünün 05.09.2017 tarihli yazısında; icra müdürlüğünce bildirilen haciz işleminin "re"sen yapılması gereken tescil" işlemlerinden olduğu açıklanmıştır. Bu durumda, Ticaret Sicil Müdürlüğünce harç tahsil edilmeden önce tescil işleminin yapılabileceği ancak tescili müteakip derhal ilgili Vergi Dairesine bildirilmesi gerektiği gözetilerek müdürlükçe yapılan işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmayıp, hükmün bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.