Bursa Ceza Kararları - Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/103 Esas 2019/10911 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/103
Karar No: 2019/10911
Karar Tarihi: 18.09.2019

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/103 Esas 2019/10911 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, suçunu nitelikli cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olarak belirtilen bir çocuk suçlu bulunmuştur. İlk derece mahkemesinin verdiği hükümler temyiz edilmiş ve yapılan inceleme sonucunda Adli Tıp raporlarına dayanarak verilen kararların eksik kaldığı belirtilmiştir. Çocuğun gerçek yaşının tespiti için aşı, okul kayıtları ve önceden çekilmiş kemik grafilerinin araştırılması ve Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevk edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemelerce hükme esas alınan yaş raporlarına göre suç tarihinde on altı yaşında olduğu kabul edilen çocuğun yaşının 13.03.1994 olarak tashih edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Suçun niteliği göz önünde bulundurularak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/2 maddesi gereğince hüküm verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak, yazılı şekilde aynı Kanunun 31/3 maddesinin uygulanmasının kanuna aykırı olduğu belirtilerek, hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddelerine göre, suça sürüklenen çocuk müdafi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmuştur.

14. Ceza Dairesi 2019/103 E. , 2019/10911 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılama sırasında,...Numune Hastanesinden aldırılan 06.10.2011 tarihli sağlık kurulu raporu ile...Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 20.01.2012 tarihli raporunda suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde on altı yaşı içerisinde olduğunun belirtilmesi ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.12.2013 günlü raporda ise suça sürüklenen çocuğun olay günü on beş yaşını bitirmiş olup on altı yaşı içerisinde olduğu ve on altı yaşını bitirmediğinin bildirilmesine rağmen tüm dosya içeriği nazara alındığında mevcut raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, maddi hakikatin tam olarak ortaya çıkartılması ve suçun oluşumu ile niteliğine etkisi bakımından öncelikle suça sürüklenen çocukla ilgili olarak aşı, okul kayıtlarının araştırılıp, önceden çekilmiş kemik grafileri de temin edildikten sonra suça sürüklenen çocuğun dava dosyasıyla birlikte... Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna sevkiyle suç tarihindeki gerçek yaşının tespitinden sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Mahkemece hükme esas alınan yaş raporlarına göre suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde on altı yaşı içerisinde olduğu kabul edildikten sonra buna uygun olarak 13.03.1992 olan doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak kaydıyla 13.03.1994 olarak tashihine karar verilmesi gerekirken kabulle çelişki oluşturacak ve suça sürüklenen çocuk olay günü on beş yaşından küçük sayılacak şekilde doğum tarihi 13.03.1995 olarak tashih edilip buna göre de 5237 sayılı TCK’nın 31/2 maddesinin tatbiki gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde aynı Kanunun 31/3 maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.