Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5623
Karar No: 2020/5967
Karar Tarihi: 12.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/5623 Esas 2020/5967 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı babasının ölümünden önce vekalet verdiği kişinin miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğiyle açtığı davanın ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, davanın usulden reddine karar verdi. Ancak, mirasbırakanın diğer mirasçısı olan davalının da mirasçı olduğunun dikkate alınması gerektiği ve yanılgılı bir değerlendirme sonucu davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- TMK'nın 640. maddesi: Vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasıyla üçüncü kişiler aleyhinde açılan tapu iptali ve tescil davalarında terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları gerekmektedir.
- HMK'nın 371/1-a maddesi: İlk derece mahkemesinden verilen davayı reddeden kararın temyiz edilmesi halinde, temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu verilecek kararın önceki kararı bozması halinde dosyanın yeniden temyiz edileceği belirtilir.
- HMK'nın 373/2. maddesi: Bozma kararından sonra verilecek kararın aynı mahkeme tarafından verilmesi gerektiği, ancak aksi takdirde dosyanın ilgili diğer mahkem
1. Hukuk Dairesi         2018/5623 E.  ,  2020/5967 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda ilk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...’ın ölümünden bir yıl önce bazı işlerin takibi için dava dışı ... ...’e vekaletname verdiğini, vekilin ise vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle ve davalı ile işbirliği içinde hareket ederek mirasbırakana ait dava konusu 155 ada 13 parsel sayılı taşınmazı 06.05.1983 tarihinde davalının gayrı resmi birlikte yaşadığı kişiye satış yoluyla temlik ettiğini, ondan da taşınmazın başka bir kişi üzerine geçirilip en son davalı kardeşi adına tescil edildiğini, bu suretle mirasbırakanın ve kendisinin zararlandırıldığını ileri sürerek dava konusu 155 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, mirasbırakanın dava dışı eşi ...’nın ve davacının aynı taşınmazla ilgili daha önce muvazaaya dayalı olarak açtıkları davaların reddine karar verilip kesinleştiğini, sözü edilen davaların kesin hüküm teşkil ettiğini, eldeki davada dava sebebinin farklı gösterilmeye çalışıldığını, vekilin mirasbırakanın iradesi doğrultusunda işlem yaptığını, ne muvazaa ne de vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı, mirasbırakanın iradesine uygun şekilde işlem yapıldığı, muris muvazaası bulunmadığının da önceki davalarla kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; anılan kararın davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, miras payı oranında açılan davanın dinlenemeyeceği, davanın usulden reddi gerekirken esastan reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 05.10.1984 tarihinde ölümü üzerine davacı kızı ..., davalı oğlu ..., dava dışı kızı Meliha ile kendinden sonra ölen eşi ...’nın önceki evliliğinden olma dava dışı çocukları ... ve ...’ın mirasçı kaldıkları, dava konusu 155 ada 13 parsel (eski 405 parsel) sayılı taşınmazın mirasbırakan adına kayıtlı iken ... 3. Noterliğinin 21.04.1983 tarih 15509 yevmiye no’lu vekaletnamesine istinaden dava dışı vekili ... ... marifetiyle 06.05.1983 tarihinde dava dışı ...’na, adı geçenin de 13.03.1986 tarihinde dava dışı ... ...’a, onun da 27.10.1989 tarihinde davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiği, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/339 Esas 936 Karar sayılı 29.12.1987 tarihli kararına göre, dava konusu taşınmazla ilgili olarak mirasbırakanın dava dışı eşi ... ... tarafından dava dışı ... ...’a karşı açılan iptal tescil davasında adı geçenin ikinci el olup kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilip anılan kararın temyiz edilmeksizin 05.02.1988 tarihinde kesinleştiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/553 Esas 2013/487 Karar sayılı 11.06.2013 tarihli kararına göre, eldeki davanın davacısı tarafından eldeki davanın davalısı ...’e karşı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan iptal tescil davasında, davalının taşınmazı ikinci elden edindiği, satışın gerçek olup, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın derecattan geçerek 13.10.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasıyla üçüncü kişiler aleyhinde açılan tapu iptali ve tescil davalarında, terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekmektedir (TMK"nın 640. maddesi). Ne var ki, bu kuralın mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri geçerli olduğundan, bir mirasçının diğer bir mirasçı aleyhine açtığı davalarda uygulama yeri bulunmadığı kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; davacı da, davalı da mirasbırakanın mirasçısıdır.
    Hâl böyle olunca, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davalının da mirasçı konumunda olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Tarafların değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 12.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi