Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2047
Karar No: 2020/5975
Karar Tarihi: 12.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2047 Esas 2020/5975 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı olarak tapu kaydını diğer davalıya devrettiğini iddia ederek tapu kaydının iptalini ve mirasçıları adına payları oranında tescilini istemişlerdir. Mahkeme davalıların savunmalarını dinledikten sonra, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, delillerin değerlenmesinde hata yapıldığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin yaptığı temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. 4721 sayılı TMK’nin 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin 190/1. maddesi gereğince ispat yükü iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
1. Hukuk Dairesi         2019/2047 E.  ,  2020/5975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları...’ın maliki olduğu 37204 ada 10 sayılı parseldeki 6 no’lu bağımsız bölümünü vekil kıldığı ikinci eşi olan davalı ... aracılığıyla diğer davalı ...’a satış göstererek temlik ettiğini, davalı ...’ın diğer davalı ...’in ilk eşinden olma kızı olduğunu, temlik tarihinde mirasbırakanın ilerleyen yaşı, beyninde bulunan bir kitle ve diğer sağlık sorunları nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca yapılan temlikin kendilerinden mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakanın mirasçıları adına payları oranında tescilini istemişlerdir.
    Davalı ..., dava konusu meskeni bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını mirasbırakan Hacıömer aleyhine yapılan icra dosyalarına ödediğini, bir kısmını de elden mirasbırakana verdiğini, haciz nedeniyle çekişmeli bağımsız bölümün satış aşamasına gelindiğini, bu nedenle mirasbırakanın mağdur olmaması amacıyla evi satın aldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiş, bir kısım mirasçılar; dava konusu meskeni anneleri Adalet’in 40.000,00 TL’ye satın aldığını, ancak davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmazın mirasbırakana ait olmadığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, davalı ...’in vekil olmadığı, dava dışı ...’in çekişmeli temliki yaptığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden; temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun raporu ile sabit olduğu, ancak temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...’ın tüm taşınmazlarının satış yetkisini içerir 20.10.2009 tarihli vekaletname ile dava dışı ...’i vekil tayin ettiğini, mirasbırakana vekaleten ...’in dava konusu 37204 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no’lu bağımsız bölümü davalı ...’a 22.10.2009 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 1927 doğumlu mirasbırakanın 06.03.2010 tarihinde ölümü ile birinci ve ikinci eşinden olma davacı çocuklarını ve üçüncü eşi davalı ...’i bıraktığı, davalı ...’ın ise davalı ...’in ilk eşinden olma kızı olduğu anlaşılmıştır.
    Hemen belirtilmelidir ki, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 30.04.2014 tarih ve 1901 karar sayılı raporu ile, mirasbırakanın temlik tarihi olan 22.10.2009 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu saptandığına göre ehliyetsizlik yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden yapılan incelemede;
    Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK’nin 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." ve 6100 sayılı HMK’nin 190/1. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Davacılar vekili, delil listesinde tanık deliline dayanmış, tanık olarak ise üç davacıyı bildirmiştir. Davacılar vekili, yeni bir liste sunmak istemiş ise de, davalı tarafın bu isteğe muvafakat göstermemesi üzerine mahkemece yeni tanık ismi bildirme isteminin reddine karar verilmiştir.
    Davacı tarafın, yöntemine uygun tanık ismi bildirmediği ortadadır.
    Öte yandan, davacı tarafın bildirdiği ve toplanan diğer delilleri ile iddialarını ispat edemediği anlaşılmıştır.
    Her ne kadar mahkemece, davalı tanığı ...’in beyanlarına kabul gerekçesi olarak yer verilmiş ise de, tanık ...’in, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğini gösterir herhangi bir beyanda bulunmadığı, aksine çekişmeli meskenin mirasbırakanın borçları nedeniyle satılmak istendiğini ifade ettiği görülmüştür.
    Hal böyle olunca, davacıların iddialarını kanıtlayamadığı gözetilerek davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi