Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8137
Karar No: 2020/1703

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8137 Esas 2020/1703 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/8137 E.  ,  2020/1703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yetkilisi olan ..."nın 1998 yılı Ocak ayı başlarında kendisini ...olarak tanıtan kişinin kayınpederi ..."ye ait bir taşınmaz bulunduğunu, kayınpederinin bu taşınmazı kendisinin tekstil işlerinde ödeme güçlüğüne düştüğü için yardım amaçlı satacağını belirterek davacı şirkete satış için teklif ettiğini satın alınması yönünde anlaşma sağlandığı, ... isimli şahsın kendisini ...olarak tanıttığı kayınpederi ile birlikte davacı şirkete geldiği, taşınmazın satın alınması konusunda 13.000,00 TL bedelle anlaşıldığı, 21/01/1998 tarihinde Denizli 1. Tapu Sicil Müdürlüğünde ...mevkii 196 parseldeki 2880 m2 taşınmazın 332 yevmiye numarası ile davacı firmaya satıldığı, taşınmazın daha sonra başka bir şahsa davacı tarafından satıldığı aradan geçen zaman zarfında taşınmazın gerçek maliki olduğunu belirten ...isimli şahsın müvekkil şirkete başvurduğu, bu suretle davacının sahtecilik dolandırıcılığa maruz kaldığı, gerçekte kendisini ...olarak tanıtan şahsın Hayati Yörük isimli şahıs olduğu, ..."ye ait nüfus cüzdanına kendi resmini yapıştırmak suretiyle sahte olarak temin ettiği nüfus cüzdanını Tapu Sicil Müdürlüğüne sunmak suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik gerçekleştirdiği, ...isimli şahsın gerçek kimliğini kullandığı, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada ..."ın mahkumiyetine karar verildiği, Hayati Yörük isimli şahsın bulunamadığı için dosyasının tefrik edildiği, Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/633 Esas - 2007/30 Karar (bozulmakla 2008/215 Esas - 2008/319 Karar) sayılı dosyası ile 43.000,00 TL zararın davacı tarafından dava dışı gerçek malik ..."ye Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2009/5693 sayılı dosyasında 250.869,60 TL olarak ödendiği bu sebeple ödenen bu meblağın olayda TMK"nın 1007 maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin kusursuz sorumluluğu bulunduğundan bahisle zararla sonuç arasında nedensellik bağı bulunması nedeniyle davalı idareden zararın gerçekleştiği tarihten itibaren en yüksek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunarak davanın ya Bayındırlık ve İskan Bakanlığına açılması ya da doğrudan Hazineye açılması gerektiği, zamanaşımı itirazı, işlemi yapan Tapu Sicil Memurlarının hukuka aykırı bir eylemi olmadığından idarenin sorumluluğu olmadığı, 3. kişi olan Hayati Yörük ve ..."ın illiyet bağını kesecek nitelikte kusuru olduğu zarara bunların sebebiyet verdiği, davacı firmanın basiretli bir tacir gibi davranmadığı, davacı firmanın gerekli dikkat ve özeni göstermediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu; davacının davasının kısmen kabulüyle,
    Dosyaya sunulan 22/07/2011 tarihli hukukçu hesap bilirkişinin raporunda belirtildiği suretle; 100.833,44 TL"sinin 23/06/2009 tarihinden, 118.000,00 TL"sinin 06/01/2010 tarihinden (Toplam 218.833,44 TL) itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamından Bereketler köyünde 2880 m2 yüzölçümlü ve bağ niteliğiyle tapuda ...adına intikal ile 11/8/1992"de tescil edilen 196 parselin, davacı şirket tarafından 21/1/1998 tarihinde tapuda düzenlenen resmi satış akit tablosu ile satın alma ile edinildiği, 9/3/1998 tarihinde ise davacı şirket tarafından taşınmazın ... adlı kişiye tapuda satış işlemi ile devredildiği, 21.1.1998 tarihli resmi senette ...adına atılan imza ve satış işlemi sırasında kullanılan nüfus cüzdanının sahte olduğunun ortaya çıkması üzerine, asıl malik ...mirasçıları tarafından, hem davacı şirket aleyhine ve hem de ... aleyhine tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelin ödenmesi talepli dava açıldığı, Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/ 215 E- 2008/319 K. sayılı dosyasında görülen dava sonucu mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 43.200 TL"nin dava tarihinden itibaren (9/7/1998"den) faiziyle davalı şirketten tahsiline karar verilmiş olduğu, bu kararın temyiz aşamasından geçerek 14/5/2009"da kesinleştiği, icra takibine konu olan tazminat tutarının faiz ve diğer giderle birlikte 131.000 TL"sinin 23/6/2009"da, kalan 118.00,00 TL"sinin ise 06/01/2010"da davacı şirket tarafından ödendiği, eldeki davanın ise davacı şirket tarafından TMK"nın 1007. maddesi uyarınca 02.02.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
    Davanın açıklanan niteliğine göre; davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, dava tapu müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. (HGK 12/2/2010 gün ve 57513 m2 2010/7-70-86 E.K).
    Kabule göre de; davacının zararının doğduğu tarih itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değeri ve davacının zararı belirlenerek, tazminata hükmolunması gerekirken, mahkemece davacının icra takip dosyasına yapmış olduğu ödemenin esas alınması da doğru değildir. Bu nedenlerle, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi