Esas No: 2022/2643
Karar No: 2022/4322
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2643 Esas 2022/4322 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, Sosyal Hizmet Uzmanı olarak çalıştığı bir kurumda sürekli işçi olarak çalışması gerektiği halde geçişinin yapılmadığını iddia ederek ücret farkı ve tazminat talepleriyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi reddedilen davaya yapılan istinaf başvurusunu da reddetmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacının taleplerinin adli yargı yerine idari yargıya ait olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle davacının taleplerine ilişkin davanın usulden reddi gerektiğini belirleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-b ve 115/2 maddelerine atıfta bulunan mahkeme, ücret tespiti taleplerinin reddine karar vermiştir. İlgili kanun maddeleri, yargı yolu caiz olmaması durumunda davanın usulden reddedilmesi gerektiğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Sosyal Hizmet Uzmanı Personeli Hizmeti Alımına Ait Sözleşme ile ... bünyesinde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak çalışmaktayken yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23. madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçmesi gerekirken sürekli işçi kadrosuna geçişinin sağlanmadığını, hukuka aykırı olan karar için yürütmenin durdurulması için dava açıldığını ve İdare Mahkemesince müvekkili lehine karar verilmesi üzerine 08.04.2019 tarihinde sürekli işçi öğretmen olarak ... bünyesinde 4/D işçi öğretmen statüsünde kadroya alındığını, müvekkilinin ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçerken son toplu iş sözleşmesine göre verilip her sene söz konusu ücretin o senenin asgari ücretine göre uyarlanması gerektiğini, ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar geçerli olacak ücret, mali ve sosyal hakları ile ilgili sözleşmeye istinaden içinde bulunulan yılın asgari ücretin %35 fazlası ücrete eklenerek ödeme yapılması gerekirken davalı tarafından bunun çok altında bir ödeme yapıldığını ileri sürerek; müvekkilinin ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespitine, ücret tespiti yapıldıktan sonra geçmişe dönük olarak müvekkilinin atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre zarfında müvekkilinin mahrum kalmış olduğu toplam eksik ücret alacağının tahsilini, müvekkilinin atamasının yapılması gereken 02.04.2018 tarihi ile atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihi aralığında mahrum kalmış olduğu ücret alacağının tazminat olarak tahsilini ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders saatlerine ilişkin esaslara göre ek ders alabileceğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının Muş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde taşeron işçi olarak çalışmaktayken 08.04.2019 tarihinde 4/D işçi öğretmen statüsüyle sürekli işçi kadrosuna alındığını, kadroya geçirilen davacının kadroya geçmeden önceki en son aldığı ücret üzerine toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri doğrultusunda 6 aylık dönemlerde %4 zam yapılarak yıllık bazda %8’in üzerinde zam yapıldığını, ücret farkı taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince toplanan kanıtlara dayanılarak, tüm taleplerin esastan reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme neticesinde İlk Derece Mahkemesi kararının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak; davacının aylık ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders saatlerine ilişkin esaslara göre ek ders alabileceğinin tespiti taleplerinde hukuki yarar bulunmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince ayrı ayrı usulden reddine ve ücret alacağı taleplerinin ise reddine dair hüküm kurulmuştur.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-b maddesinde “Yargı yolunun caiz olması” hususu dava şartları arasında sayılmıştır. Buna göre idari yargının görev alanına giren bir dava, adli yargı yolunda görülemez ve bu hususun yargılamanın her aşamasında Mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Yine 6100 sayılı Kanun'un 115/2 maddesine göre de, dava şartı yokluğu durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Diğer taraftan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. Maddesinin b fıkrasında belirtilen; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” idari yargının görev alanı içerisinde düzenlenmiştir.
Somut dosya bakımından yapılan değerlendirmede; davacının sürekli işçi kadrosuna geçişinin İdare Mahkemesince verilen karar üzerine 08.04.2019 tarihinde gerçekleştiği ve dava konusu tespit ve tahsil talepli işçilik alacaklarının da bu olguya dayalı olarak talep edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davacının ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti, ücret tespiti yapıldıktan sonra geçmişe dönük olarak davacının atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre zarfında mahrum kalınan eksik ücret alacağının tahsili, davacının atamasının yapılması gereken 02.04.2018 tarihi ile atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihi aralığında mahrum kalmış olduğu ücret alacağının tazminat olarak tahsili ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ders ve Ek Ders saatlerine ilişkin esaslara göre ek ders alabileceğinin tespiti talepleri bulunmaktadır.
Dava dilekçesindeki davacının ücretinin asgari ücretin %35 fazlası olduğunun tespiti, ücret tespiti yapıldıktan sonra geçmişe dönük olarak davacının atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre zarfında mahrum kalınan eksik ücret alacağının tahsili ve ek ders alabileceğinin tespiti talepleri davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonraki döneme ilişkin olup, işçi-işveren ilişkisi kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak davacının sürekli işçi kadrosuna atamasının yapılması gereken 02.04.2018 tarihi ile atamasının yapıldığı 08.04.2019 tarihi aralığında mahrum kalınan ücret alacağının tazminat olarak tahsiline ilişkin talep bakımından, bahsi geçen dönemde davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, söz konusu talep bakımından uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı Kanun'un 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince davanın yargı yolu caiz olmaması sebebiyle usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek reddine dair hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.