Esas No: 2022/3001
Karar No: 2022/4328
Karar Tarihi: 12.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3001 Esas 2022/4328 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalıya ait gemide belirli süreli sözleşmelerle sekiz yıl çalışan davacının, üst üste yapılan sözleşmelerin zincirleme yapılması için esaslı bir neden ortaya konulmadığından belirsiz süreli sözleşmeyle çalıştığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu kararını onayan Yargıtay kararı. Dosyaya göre Medeni Kanun'un 2. maddesi uyarınca zincirleme belirli süreli sözleşme yapma hakkının kötüye kullanılmaması gerekir ve Borçlar Kanunu'nun 432/2 fıkrasına göre de belirli süreli sözleşmelerin zincirleme olarak yapılması esaslı nedenin varlığına bağlıdır. Tüm temyiz itirazları reddedildi ve karar ONANDI. Kanun maddeleri: Medeni Kanun madde 2, Borçlar Kanunu madde 432/2.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 26. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 8. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle, davacının, davalıya ait aynı gemide, 04.12.2012 - 20.11.2017 tarihleri arasında, toplam sekiz adet belirli süreli sözleşme ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeler arasında ortalama iki aylık süreler bulunmakta olup, davacının bu ara verilen süreler içinde başka bir işveren nezdinde çalışması bulunmamaktadır. Yine dosya kapsamına göre bir sözleşmenin bitiminden önce diğer bir sözleşmenin yapıldığı da anlaşılmaktadır. Bu durumda belirli süreli sözleşmelerin zincirleme olarak yapıldığının kabulü dosya içeriğine uygun düşmektedir. Deniz İş Kanunu'nda her ne kadar zincirleme sözleşmeleri sınırlayan bir düzenleme bulunmamakta ise de genel kanun niteliğindeki Borçlar Kanunu'nun 432/2 fıkrasına göre belirli süreli sözleşmelerin zincirleme olarak yapılması esaslı nedenin varlığına bağlıdır. Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca da zincirleme belirli süreli sözleşme yapma hakkının kötüye kullanılmaması gerekir. Dosya kapsamına göre üst üste yapıldığı anlaşılan belirli süreli sözleşmelerin zincirleme yapılması için esaslı bir nedenin varlığı ortaya konulamadığından davacının belirsiz süreli sözleşme ile çalıştığının kabulü isabetli olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının ve davalının bu yöndeki istinaf talebini reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyla doğru olan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesi uyarınca ilave bu gerekçe ile ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.