Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3302
Karar No: 2022/4149
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3302 Esas 2022/4149 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/3302 E.  ,  2022/4149 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 9. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin 22.11.2011-31.01.2019 tarihleri arasında davalı Şirkette avukat olarak çalıştığını, işyerinde her yıl uygulanan teşvik ödemesi sisteminin bulunduğunu, her yılın Mart ve Nisan aylarında ortalama 8 maaş kadar prim ödemesi yapıldığını, müvekkiline de işe başladığı tarihten 2018 yılına kadar bu ödemelerin yapıldığını, 2018 yılında ise Mart ve Nisan ayında ödenmesi gereken primin aynı yılın Ağustos ayında 2 maaş olarak yapıldığını, davalı işyeri tarafından yayımlanan "Teşvik" Ödeme Prosedürü"nün 2018 yılında çalışanın onayı alınmadan işçi aleyhine değiştirildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından iş akdinin haklı olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile prim ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiğini, mevzu bahis ödemelerin prim değil, teşvik ödemesi olduğunu, şirketin zararının her yıl daha da artması sebebiyle teşvik ödemelerinin geçmiş yıllara göre düşük ödenmesi kararının haklı ve hukuka uygun olduğunu, tüm müdür altı çalışanlara olduğu gibi davacıya da 2018 yılında 2 maaşa denk gelen teşvik ödemelerinin yapıldığını, 2019 yılında ise davacının şirkette çalışmamasından dolayı bu yıl için bu ödemeye hak kazanamayacağını, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, haksız davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davacının prim alacaklarının ödenmediğini ifade ederek iş akdini feshettiğini bildirdiği ve yapılan yargılama sonucunda davacının ödenmemiş prim ücretlerinin bulunduğunun anlaşıldığı, İş Kanununun 24/II-e bendine uygun bir haklı fesih nedeni bulunduğu, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacının teşvik/prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Davacı, 2018 yılına kadar her yıl Mart ve Nisan aylarında ortalama sekiz maaş tutarında prim ödemesi yapıldığını, 2018 yılında ise bu aylarda dağıtılması gereken sekiz maaş tutarındaki prim ödemesinin Ağustos ayında iki maaş tutarında yapıldığını ve böylelikle prim uygulamasının işçi aleyhine esaslı olarak değiştirildiğini, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatının yanında 2018 yılında eksik ödenen prim alacağı ile 2019 yılında hiç ödenmeyen prim alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ise; davacının iddia ettiği prim ödemesinin Şirket yönetimin takdirinde olan çalışmayı teşvik amacıyla öngörülmüş bir uygulama olduğu, Şirketleri nezdindeki teşvik ödemesinin ne sözleşme ile ne de kanunla tayin edilmediğini, bu teşvik ödemesinin çalışanlarına geçmiş bir önceki dönem çalışmasına göre, takip eden dönemdeki çalışmasını teşvik etmek, çalışanı motive etmek amacıyla, yine bir sonraki dönemde yapılan bir ödeme şekli olduğu, ilgili yılda teşvik ödemesi yapılıp yapılmayacağı yapılacaksa bunun miktarının ne olacağı konusunda Şirketin, sektörel pazar durumuna ve finansal sonuçlara göre yönetim hakkı uyarınca tek taraflı olarak karar verildiğini açıklayarak Şirketin, Türkiye'deki mevcut makro ekonomik durum, döviz kurlarında süren belirsizlik, sektörel pazarda yaşanan ve 2019'da da devam edeceği düşünülen daralma nedeniyle yönetim kurulu kararları doğrultusunda çalışanlarına 2018 yılında 2 maaşa, 2019 yılında ise çalışanların performansına göre politika ücreti üzerinden 3 ile 5 maaş arasında bir tutara denk gelen bir teşvik ödemesi yapıldığını, bu nedenle verilen teşvik ödemelerinin geçmiş yıllara göre daha düşük belirlenmesine ilişkin kararın haklı ve hukuka uygun olduğunu savunmuştur.
    “Davalı Şirketin yayımladığı "Temel Hak ve Sorumluluklar Prosedürü"nün 4.2.3. maddesinde;
    “Şirket, dönemsel iş sonuçlarına bakılarak ve elde edilen finansal sonuçlar doğrultusunda karlılık durumuna göre işyerinin genelinde, çalışanın performansının artırılmasını teşvik etmek, şirket ile çalışan arasında bağlılığı ve sürekliliği kuvvetlendirmek, performansın devamını ve çalışanın işyerinde kalıcılığını sağlamak ve gelecekte çalışanı daha iyi çalışmaya teşvik etmek amacıyla teşvik ödemesi yapabilir.
    “Şirket, teşvik ödemesi yapıp yapmamakta, dilediği şekil ya da bazı kayıt ve şartlarla yapmakta, teşvik ödemesine hak kazanma koşullarının, miktarının, ödeme usul ve şeklinin belirlenmesinde serbest olup, bu konularda Yönetim Kurulu karar verir.
    “Çalışanın teşvik ödemesi ve diğer ikramiye ve prim ödemelerine hak kazanabilmesi için ilgili ödemenin yapıldığı tarihte işyerinde fiilen çalışıyor olması gerekmektedir. İlgili ödemelerin ödendiği tarihten önce herhangi bir nedenle işten ayrılan çalışan, teşvik ödemesine ve diğer ikramiye ve prim ödemelerine hak kazanamaz.
    “Şirket tarafından çalışana yapılacak her türlü teşvik ödemesi, ikramiye, satış vb prim ödemeleri süreklilik arz etmeyen arızi ödemelerdir." kuralına yer verilmiştir.
    Aynı şekilde davalı Şirketin yayımladığı "Teşvik Ödemesi Prosedürü"nün 5.3. maddesinde;
    "Bireysel Teşvik Ödemesi Tutarlarının Belirlenmesi
    “Bireysel performansa göre teşvik ödemesi dağıtımı, Yönetim Kurulu tarafından onaylanmış, “performans puanı” ve “teşvik ödemesi katsayısı” eksenlerinden oluşan teşvik ödemesi grafiğine göre hesaplanır.
    “Hesaplanan katsayılar, her iş kademesi için belirli olan politika ücret ile çarpılarak bireysel teşvik ödeme tutarı hesaplanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Bu durumda, iddia, davalı Şirketin savunması ve teşvik/prim ödemesine ilişkin yapılan düzenlemeler karşısında, uyuşmazlığın çözümü için davacının işe başladığı tarihten 2018 yılına kadar düzenli olarak 8 maaş tutarında prim ödemesi yapılıp yapılmadığı ve bu yıllara ilişkin Şirketin mali durumu ile uyuşmazlık konusu prim alacağının ait olduğu 2017 ve 2018 yılları ile diğer yıllar (2012-2016) arasında davalı Şirketin mali durumunun nasıl olduğu ve bu durumun teşvik ödemelerini nasıl etkilediğinin, yine fesih tarihinden önce muaccel olduğu anlaşılan 2017 yılına ilişkin yapılan 2018 teşvik ödemesinin işyeri çalışanlarının tamamına eksik ödenip ödenmediği hususlarının açıklığa kavuşturulması gereklidir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporundan, 2012 ilâ 2016 yılları arasında yapılan teşvik primlerinin düzenli olarak ödendiği ancak 8 maaş tutarında olmadığı izlenimi edinilmiştir. Bununla birlikte örneğin 2013 yılına ait teşvik ödemesinin 2014 yılından fazla olduğu, yine 2015 ve 2016 yıllarına ait teşvik ödemesinde de benzer bir durumun olduğu görülmekle birlikte bu durumun Şirketin finansal durumu ile alakalı olup olmadığı hususu da anlaşılamamıştır. Yine talep konusu 2018 ve 2019 teşvik ödemelerinin tüm çalışanlara da aynı şekilde eksik ödenip ödenmediği hususu da denetlemeye elverişli bir şekilde ortaya konulmamıştır.
    Dolayısıyla, uyuşmazlık konusu teşvik/prim ödemesinin niteliği ve bilhassa iddia edildiği gibi her yıl sekiz maaş tutarında bir işyeri uygulamasının olup olmadığı hususlarının tereddüde mahal verilmeksizin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre davacının prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatının bulunup bulunmadığının irdelenmesi gereklidir.
    Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş; davalının işyerindeki kayıtlar üzerinde inceleme yetkisi de verilerek uzman bir bilirkişi/heyet tarafından yapılacak incelemede, Şirketin teşvik /prim ödemesinin yapıldığı dönemdeki koşullar incelenmeli, bu ödemenin piyasa koşullarına uygun olarak belirlenip belirlenmediği ve her yıl düzenli olarak aynı tutarda (sekiz maaş tutarında) ödenip ödenmediği, bilhassa 2018 yılında tüm çalışanlara bu tutarın eksik ödenip ödenmediği, şayet ödendi ise bu duruma Şirketin finansal durumunun etkili olup olmadığının ve daha önceki yıllarda da benzer bir uygulamanın olup olmadığının araştırılarak düzenlenecek bilirkişi raporu sonucuna göre teşvik/prim ödemesi ile kıdem tazminatı hakkında karar verilmesinden ibarettir.
    Eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi