Esas No: 2022/1242
Karar No: 2022/4120
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1242 Esas 2022/4120 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı işçi, davalı işverenin iş yerinde seramik ustası olarak çalıştığını ve haklı neden olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ederek, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davacının taleplerini kabul etti. Davalı işveren bu karara itiraz etti ancak Bölge Adliye Mahkemesi itirazı reddetti. Bunun üzerine davalı taraf temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz incelemesinde, davalının fazla çalışmaya ilişkin ispat yükünün davacının üzerinde olduğu ve davacının iddialarının tanık beyanları dışında belge veya delil ile desteklenmediği belirtildi. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği vurgulandı. Bu nedenle, davacının ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının ispat edilemediği sonucuna varıldı. Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozuldu ve davacının taleplerine ilişkin hüküm iptal edildi.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi (İstinaf başvurusunun esastan reddi)
- İş Kanunu'nun 63. maddesi (Fazla çalışma)
- İş Kanunu'nun 50. maddesi (Ha
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/03/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat .... ile karşı taraf adına vekili Avukat ..... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 15.12.2015-30.11.2016 tarihleri arasında seramik ustası olarak çalıştığını, en son net 2.200,00 ABD Doları ücret aldığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, davalının asıl işveren-alt işveren ilişkisi nedeniyle sorumlu olduğunu beyanla ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendi çalışanı olmadığını, davacının AKFA Mühendislik A.Ş.'nin işçisi olduğunu, tüm özlük dosyasının bu şirkette olduğunu, davacının sadece TAV şantiyesinde çalışmadığını, sadece TAV firmasına ait çalıştığı döneme ilişkin talepte bulunabileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
Somut olayda davacı işçi davalı işyerinde haftanın 7 günü, 08.00-18.00 ya da iş yoğunluğuna göre 21.00 saatleri arası çalıştığı halde işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı işveren ise fazla çalışmaya ilişkin ispat yükünün davacının üzerinde olduğunu beyanla davacının iddialarını kabul etmemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davacının fazla çalışma yaptığına, ulusal bayram genel tatil günlerinde ve hafta tatili günlerinde çalıştığına dair dosyada herhangi bir yazılı bilgi ve belge bulunmadığından dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında, davacının fazla çalışma ücret alacağı, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ve hafta tatili ücret alacağına hak kazandığı ve bu alacakların davacıya ödendiğine dair bir delil de olmadığı gerekçesi ile davacının tanık beyanlarına göre hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar verilmiş olup istinaf kanun yolu incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesince; tanık anlatımları, işyeri koşulları, davacının yaptığı işin niteliği gerekçe gösterilerek dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik davalının istinaf başvurusu reddedilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
Şöyle ki dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından, dava konusu ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarının tanık beyanlarına itibarla kanıtlandığı kabul edilmiş ise de davacının söz konusu taleplere dair çalışmasının, seri dava olarak birlikte görülen diğer dosyalardan farklı olduğu ve davacının çalışmasının davalının Dubai’de bulunan işyerinde geçtiği, beyanlarına itibar edilen tanığın ise aynı dönemde davalının Suudi Arabistan’da bulunan işyerinde çalıştığı anlaşılmış olup beyanlarına itibar edilen tanığın Dubai’de bulunan işyerindeki çalışma düzenini bilmesi mümkün olmadığı ve anlatımlarına değer verilemeyeceğinden dava konusu ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının ispat edilemediği gözetilmeksizin eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.