Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/357
Karar No: 2019/1798
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/357 Esas 2019/1798 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/357 E.  ,  2019/1798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti - fesih - alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı kiracı, asıl davada; kiralanan taşınmaza ruhsat alamadığını, davalının kusuru nedeniyle kiralananı turizm sezonuna yetiştiremediğini ileri sürerek, kira bedelinin tespiti, kira sözleşmesinin feshi, imalat bedeli, kar mahrumiyeti, işletme zararı,teminat mektubunun haksız paraya çevrilmesi nedeniyle oluşan zararlardan oluşan şimdilik toplam 25.000 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
    Davacı kiracı, birleşen davada; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kiralanana yapılan imalat bedeli ve kar mahrumiyeti nedeniyle uğranılan zararın kiralayandan tahsili ile haksız paraya çevrilen teminat mektubu yönünden 3.131.058 TL yatırım bedeli, 4.000.000 TL mahrum kalınan kar bedelinin tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, davaların birleştirilmesinden sonra; asıl ve birleşen davada, davacının kira bedelinin tespiti talebinin konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, davacının sözleşmenin feshi ve inşa ettiği tesis bedeline ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 2.707.288,30 TL" nin temerrüt tarihi olan 15.06.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine dair verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 17.09.2013 tarih ve 2013/9887 E. 2013/12537 K. sayılı ilamı ile; ""...Mahkemece, gerektiğinde yerinde keşif yapılarak kiracının kiralanan üzerine yaptırdığı faydalı ve zaruri imalat ve tesislerin tereddüte yer vermeyecek şekilde tek tek tespit edilip belirlenmesi,bu imalat ve tesislerin taşınmazın değerini artırıcı nitelikte olup olmadıkları araştırılıp değer artırıcı imalatlar ise yapım tarihlerindeki yıpranma payı düşürülmüş değerlerinin tespiti gerekmektedir. Ayrıca davacı kiracı tarafından yapıldığı iddia edilen imalatların taşınmaz üzerinde bulunup bulunmadığı,yıkılıp yıkılmadıkları belirlenmelidir,zira ilgili kurumlarca yıktırılan imalat bedellerinin kiralayandan tahsili mümkün değildir. Ayrıca, dosya kapsamından kiralananın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı anlaşıldığına göre,davacı tarafından yapıldığı belirlenen imalatların kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığı, bu konuda uzman bilirkişi ya da bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirilip belirlenmelidir. Kıyı kenar çizgisi içinde kalan alanlar özel mülkiyete konu olamayacaklarından kıyı kenar çizgisi içinde kalan davacı imalat ve tesislerinin bedelleri istenemeyecektir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır."" gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davada, davacının kira bedelinin tespiti talebinin konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, davacının sözleşmenin feshi ve inşa ettiği tesis bedeline ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 2.357.578,83 TL"nin dava tarihi olan 30.09.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine dair verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 29.11.2016 tarih ve 2016/11497 E. 2016/7058 K. sayılı ilamı ile; ""...Mahkemece uyulmasına karar verilen dairemizin 17.09.2013 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamının iki nolu bendinde kiracının kiralanan üzerine yaptırdığı faydalı ve zaruri imalat ve tesislerin tereddüte yer vermeyecek şekilde tek tek tespit edilip belirlenmesi, bu imalat ve tesislerin taşınmazın değerini artırıcı nitelikte olup olmadıkları araştırılıp değer artırıcı imalatlar ise"" yapım tarihlerindeki yıpranma payı düşürülmüş değerinin tespiti gerektiğine işaret edildiği halde"" mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerleri yapım tarihi itibariyle rayiç bedeller değil, dava tarihi itibari ile ve Çevre Orman Bakanlığı birim değerlerinin alınarak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş ek rapor alınarak yada gerekirse yerinde yeniden keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle davacı kiracı tarafından yaptırıldığı ileri sürülen imalatların yapıldıkları tarih itibariyle ve rayiç değerleri belirlenip, yıpranma payı da düşüldükten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususların göz ardı edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir. Ayrıca, Mahkemece kıyı kenar çizgisinde kalan havuz ve bara ilişkin imalat ve tesislerinin bedellerinin istenemeyeceğinden bu bedellere yönelik talebin reddine karar verilmesine rağmen, havuz yan yollarının kıyı kenar çizgisinde kalıp kalmadığı üzerinde durulmadığı görülmektedir. Bu durumda Mahkemece, BK.nun 414.maddesi (TBK.nun 530.md) göre zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilerek bu tarihteki yıpranma payı düşülmüş rayiç bedel üzerinden değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olması doğru değildir. "" gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davada, davacının kira bedelinin tespiti talebinin konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, davacının sözleşmenin feshi ve inşa ettiği tesis bedeline ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 2.735.146,26 TL" nin 15.06.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Yargıtay bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
    Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde ...nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları).
    Somut olayda; mahkemece 2.357.578,83 TL nin tahsiline yönelik verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 29.11.2016 tarih ve 2016/11497 E. 2016/7058 K. sayılı bozma ilamında, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları reddedilerek hüküm davalı yararına olarak; imalat bedellerinin konusunda uzman bilirkişi heyetince belirlenmesi, yıpranma bedellerinin düşülmesi, kıyı kenar çizgisinde kalan imalat bedellerinin reddedilmesi yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla 2.357.578,83 TL yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece usuli kazanılmış hak kuralının ihlali mahiyetinde davalı aleyhine 2.357.578,83 TL" yi aşacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz talebinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi