Esas No: 2022/3097
Karar No: 2022/3815
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3097 Esas 2022/3815 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sendika aidatı tahsili istemiyle açılan davada, mahkeme önce davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay kararı uyarınca, sendika aidat alacaklarının toplu iş sözleşmesindeki ödeme tarihlerine göre ayrı ayrı tespiti yapılması ve bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsili şeklinde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 18. maddesi ile mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesi hükümlerine göre, işverenin, sendika üyelik ve dayanışma aidatlarını kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen durumunda, aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlü olduğu ve borcun ifa edilmesi için taraflardan birinin usulüne uygun bir bildirimde bulunarak belirlediği günün geçmesiyle borçlunun temerrüde düştüğü belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDATI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş ve davacı vekilince duruşma talep edimiş ise de; davanın niteliği gereğince kanunda ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Sendika vekili, davalı ...'nın davacı ... - İş Sendikası'nın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin, ... Ana Tüzüğü'ne göre, Sendika'ya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin, işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bu güne kadar müvekkile ödemediğini, kanunun amir hükmü uyarınca, aidat kesinti listelerinin davalı işveren tarafından müvekkile gönderilmesi gerekmesine rağmen bu listelerin de müvekkile gönderilmemiş olduğunu, kesilen aidatların hangi tarihte ödeneceğine ilişkin düzenlemelerin davalı ile müvekkil Sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmelerinde de mevcut olduğunu, toplu iş sözleşmeleri ve yasanın amir hükümlerine aykırı hareket eden, yapılan ödeme ihtarlarına rağmen borcunu ödemeyen davalının,15.06.2009-24.06.2013 tarihleri arasındaki döneme ait sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının TİS'de öngörülen temerrüt tarihlerinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak aldırılan bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 18. maddesi ile mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesi kapsamında, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
6356 sayılı Kanun'un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” hükmü, aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.” düzenlemesi mevcuttur.
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.” düzenlemesi, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” düzenlemesi mevcuttur.
Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesinin birinci fıkrasına göre “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer”. Kuralı, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur”. kuralı yer almaktadır. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi de aynı niteliktedir.
Toplu iş sözleşmelerinde, üyelik ve dayanışma aidat bedellerinin sendikaya ödenme tarihi düzenlenmiş ise ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmelidir. Buna mukabil, anılan konuya ilişkin bir düzenleme yok ise, hüküm altına alınan tutara faizin yürütülmesi için, sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise, dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında tarafların temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece verilen ve bozmaya konu edilen 25.06.2015 tarihli kararda, dava konusu sendika aidat alacakları toplu iş sözleşmelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak her aya ait aidat alacaklarının ödeme tarihlerine göre temerrüt tarihleri belirlenip bu tarihlerden itibaren uygulanan işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş ve bu karar hesaplamaya esas yevmiye miktarları açısından denetime elverişli olmaması ve hesaplanan dönem yönünden yerinde bulunmaması nedeniyle bozulmuştur. Dolayısıyla, Mahkemenin ilk kararı faiz başlangıcı ve türü yönünden isabetli bulunmuş ve bu yönden bozmaya konu edilmemiştir.
Hal böyle iken bozmaya uyan Mahkemenin, hüküm altına aldığı sendika aidat alacaklarının faiz başlangıcının dava tarihine göre belirlenmesi isabetsizdir.
Bu durumda Mahkemece, bozmadan sonra belirlenen sendika aidat alacağının yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi isabetli ise de, yürürlükteki mevzuat hükümleri, taraflar arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler ile davacı talebi ve bilhassa bozma kararının niteliği dikkate alındığında hüküm altına alınan alacağa yazılı şekilde faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, Mahkemece, hüküm altına alınan her aya ait aidat alacaklarının toplu iş sözleşmesindeki ödeme tarihlerine göre ayrı ayrı tespiti yapılıp bu temerrüt tarihleri açıkça gösterilerek bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsili şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz başlangıç ve türünün belirlenmesi hatalı olup, tekrar bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.