Esas No: 2022/3261
Karar No: 2022/3901
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3261 Esas 2022/3901 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Bir avukatın ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle başvuruda bulunduğu ve İlk Derece Mahkemesi’nin talebi kabul ettiği ancak itirazın reddedildiği, istinaf başvurusunun da esastan reddedildiği ve temyiz yoluna başvurulduğu bir dava görülmüş. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici Hukuki Korumalar başlıklı onuncu kısmının birinci bölümünde ihtiyati tedbir kurumu düzenlendiği ve ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği belirtiliyor. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğu ve temyiz yoluna başvurulamayacağı belirtilerek, temyiz isteminin reddine karar veriliyor. Kanun maddeleri ise; HMK 389. Maddesi ihtiyati tedbirler, HMK 394. Maddesi ise ihtiyati tedbir kararlarına itirazla ilgili düzenlemeleri içeriyor. HMK’nın 362. Maddesi’nin birinci fıkrasının (f) bendine göre de, geçici hukuki korumalar hakkında verilen bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı belirtilmiş.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 16. İş Mahkemesi
Y A R G I T A Y K A R A R I
Somut uyuşmazlıkta talep eden vekilinin dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, başvuru aşamasında ihtiyati tedbir harcı yatırdığı, İlk Derece Mahkemesince dilekçenin değişik iş defterine kaydedildiği, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi üzerine bu karara itiraz edildiği, İlk Derece Mahkemesince itirazın reddedildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi üzerine temyiz yoluna başvurulduğu görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Geçici Hukuki Korumalar” başlıklı onuncu kısmının birinci bölümünde ihtiyati tedbir kurumu düzenlenmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389'uncu maddesinin birinci fıkrasına göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
“İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı HMK’nın 394 üncü maddesi ise;
“(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.”
Şeklindedir.
Hükmün beşinci fıkrasında, itiraz üzerine verilen kararın kesin olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir.
Diğer taraftan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince de, geçici hukuki korumalar hakkında verilen bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz.
Bu açıklamalara göre, somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olduğu ve temyiz yoluna başvurulamayacağı anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.