Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3328
Karar No: 2022/3875
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3328 Esas 2022/3875 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/3328 E.  ,  2022/3875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, ...'na bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik AŞ çalışanı olduğunu, en başından beri davalılardan ...'nun asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesi'nin tarafı olan sendikaya üye olduğunu, işçilik alacakları talep ettiğini beyanla, davanın kabulünü talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı Kurum ekili cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim iş olarak verdiğini, ihale makamı olan kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının kurum işçisi olmadığını, davacının Kurumun tarafı olduğu Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını, kurumda aldatma kastının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, teslim edilen işte kadrolu personelin çalışmadığını, muvazaanın söz konusu olmadığını, Garp Linyitleri İşletmesi'nin Kamu İktisadi Teşebbüsü olduğunu, ... İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün Tunçbilek ve Büyükdüz yeraltı sahalarında kömür üretme işi için ihale açtığını, açılan ihaleyi müvekkili Şirketin kazandığını, yine İğdekuzu yeraltı kömür sahası hizmet alımı ihalesinin de müvekkili Şirket tarafından kazanıldığını, davacının ... Teknik şirketinde Maden İş Sendikası üyesi olarak çalıştığını, ilgili sendika ile ... Teknik şirketi arasında Toplu İş Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davacının ayrı ve asıl İşveren olduğunun kabul edildiğini, sendika üyesi işçilerin bu konuya itirazları olmadığı gibi kurumun taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesi'nden yararlanma taleplerinin kuruma iletilmediğini, kurum envanterinden yüklenici firmaya herhangi bir malzeme verilmediğini, sözleşmenin muvazaa unsuru taşımadığını, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilamıyla sözleşmenin muvazaalı olmadığına ilişkin kesin olarak karar verildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı kurum ve davalı şirket vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355'inci maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden Yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun ise İstinaf incelemesine esas miktar karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1-b maddesi uyarınca davalı ... Teknik A.Ş.'nin istinaf başvurusunun hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bozma Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararını davalılar vekillerinin temyiz etmesi üzerine; Dairemizin : 2021/5906 Esas ve 2021/10352 Karar sayılı ilamı ile “Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı işyerinde örgütlü ve yetkili olan Maden-İş Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmanın işçisi olarak gösterildiğinden sendika ile davalı kurum arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılmadığını iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalı kurum ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan ... Teknik A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin, davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edilmiş ise de; davacının söz konusu Toplu İş Sözleşmelerinden yararlanabilmesi için sendikaya üye olması, üyeliğin asıl işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerekmektedir. Davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı kurumun işçisi sayılmasının, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı kurumun tarafı olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesi isabetli olmadığından; tüm dosya kapsamı ile 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı kuruma bildirildiği ve Toplu İş Sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceği belirlenmeli sonucuna göre Toplu İş Sözleşmelerinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ve dosya incelenmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
    Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince; Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonucunda davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin davalı kuruma bildirilmesinin gerekli olduğu ancak dosya kapsamında bu bildirimin yapılmadığı anlaşıldığından davacının Toplu İş Sözleşmesinden doğan alacak taleplerinin reddine, ilave tediye alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı; taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosya kapsamının değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre, davacı ve davalı ... Kurumunun tüm, Davalı ... Teknik şirketinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davada hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
    Dosya içeriğine göre, bozma sonrası mahkemece 03.09.2021 tarihli tensip zaptının 4 nolu ara kararı ile dosyanın rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş olup; 27.09.2021 havale tarihli bilirkişi raporu davalı vekiline 02.10.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itiraz süresi dolmadan ve 07.10.2021 tarihli son celsede davalı şirket vekilinin mazeretli olmasına karşın, dosya karara çıkarılmıştır. Davalı şirketin bilirkişi raporuna karşı beyan süresi dolmadan, davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkemece hükmün infazı mümkün şekilde doğru kurulup kurulmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davada birden fazla davalı olduğu halde kabul edilen ilave tediye alacağına ilişkin hüküm kurulurken hangi davalı olduğu açıklanmaksızın infazda tereddüde yol açacak şekilde "davalıdan" tahsiline şeklinde hüküm kurulması hatalıdır.
    4- Somut uyuşmazlıkta; davada birden fazla davalı olduğu ve her iki davalıda kendisini vekille temsil ettirdiği halde davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında infazda tereddüde yol açacak şekilde hangi davalı olduğu açıklanmadan sadece “davalıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmasının HMK'nın 297/2 maddesine aykırı olduğunun düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 22.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi