Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2568
Karar No: 2022/3841
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2568 Esas 2022/3841 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacının davalıya ait işyerinde kalıpçı ustası olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiği iddiasıyla açtığı davada, mahkeme tarafından kısmen kabul edildiği ancak Yargıtay'ın bozma kararı nedeniyle tekrar görüldüğü belirtilmiştir. Bozma kararında, davacının aylık ücret miktarının net olarak kabul edilmesi gerektiği, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacının son net ücreti üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bu hesaplamanın yapılmadığı ve davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkının ihalal edildiği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Usuli kazanılmış hak ilkesi, kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12
9. Hukuk Dairesi         2022/2568 E.  ,  2022/3841 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kalıpçı ustası olarak çalıştığını, işyerinde haftada 6 gün 08:00-17:00 saatleri arasında çalışıldığını, davacının haftada ortalama 3 gün saat 19:00’a kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, davacının dini bayramlar ile diğer resmi bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalı şirketin kat karşılığı inşaat işleri yaptığını, işçilerin inşaat süreleri ile sınırlı olarak çalıştığını, iş bitiminde sözleşmenin feshedildiğini, yeni bir iş üstlenildiğinde tekrar çalışma ekibi kurulduğunu bu sırada boşta olan eski işçilerin tekrar çalışabildiklerini, bu nedenle işin niteliği gereği davacının çalışmasının fasılalı olduğunu, davacının taşeron ustabaşının işçisi olup ücretini de ondan aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemenin ilk kararının taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2022 tarih ve 2017/26939 E., 2020/1523 K.sayılı ilamı ile; "...I-Davacı Temyizi Yönünden:
    1-Somut uyuşmazlıkta davacı, kalıpçı inşaat ustası olarak günlük 80,00 TL net ücretle çalıştığını ileri sürmüş, Mahkemece davacının günlük brüt 80,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamında ücret miktarını tespite yarar bordro veya ücret hesap pusulası gibi yazılı kayıtlar bulunmamaktadır. Mahkemece emsal ücret araştırması sonucu dikkate alınarak davacının ücretinin brüt 2.400,00 TL olduğu sonucuna varılmış ise de, gerek davacı tanıkları gerekse davalı tanıkları ücret miktarının günlük 80,00 TL olduğunu ifade etmiştir. Tanıkların bildirdiği günlük ücret miktarının brüt değil, net ücret olduğu kabul edilmelidir. Bu itibarla, aylık ücret miktarının net 2.400,00 TL olarak kabulü gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme yapılarak brüt 2.400,00 TL olarak belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.
    II-Davalı Temyizi Yönünden:
    1-Somut uyuşmazlıkta, davacıya ait hizmet döküm cetveline göre çalışmalarının kesintili olduğu, bu giriş ve çıkışları arasında davacının başka işyerlerinde çalıştığı gerekçesiyle çalışma süresi kesintili kabul edilmiştir. Davacı taraf her ne kadar, bu kabul şeklinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, gerek davacı gerekse davalı vekiline dava dışı şirketler ile davalı şirket arasında bağ olup olmadığı konusunda bilgi ve belge sunmak üzere süre verilmiş, davacı ise hizmet alım sözleşmesi ve irtibata ilişkin belgelerin ve beyanların sunulması için davacı ve davalı tarafa süre verilmesine rağmen, davacı tarafça şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğuna yönelik iddia ispat edilememiştir. Bu itibarla, bu dönemlerin dışlanması yerinde ise de, davacının kesinti döneminde başka işyerinde çalışmadığı süreler yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaması hatalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, diğer işyerleri ile davalı bünyesinde geçen çalışmalar arasında bağ kurulamadığından bu döneme ait çalışma süresinin dışlandığı belirtilmiş ise de, aynı işyerinde çalışılan dönem içinde de giriş çıkış yapılan süreler söz konusudur. Bu sürelerin kesintisiz kabul edilip edilmediği bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Bilirkişi raporunun çalışma süresi yönünden denetlenememesi bozma sebebidir.
    2-Mahkemece davacının 05.06.2009-30.04.2014 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edildiği ve bu çalışma süresine göre hesaplanan alacaklar hüküm altına alındığı halde, asgari geçim indirimi alacağı yönünden çalışma süresinin 05.08.2008-30/04/2014 olarak kabulü yerinde değildir. Mahkemece kabul edilen çalışma süresi ile hüküm altına alınan asgari geçim indirimi miktarı arasında çelişki oluşturulması hatalı olup, öncelikle davacının çalışma süresi netleştirilmeli, bu süreye isabet eden asgari geçim indirimi alacağı ile diğer tüm alacaklar yeniden hesaplanarak sonuca gidilmelidir.
    3-Davacının 01.07.2010 - 31.12.2010 tarihleri arasındaki dönem yönünden davacının 1,5 gün ulusal bayram ve genel tatil genel tatil ücretine hak kazandığı kabul edilmiştir. Ancak, dosya kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 19/07/2010-10/11/2010 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde çalışması görünmemektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan davacının kesintili kabul edilen çalışma süresi içinde, hangi ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının benimsendiği tespit edilememektedir..." gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyulmasına ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi H.M.K.'nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.

    Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
    Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
    Dosya içeriğine göre, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2022 tarih ve 2017/26939 E., 2020/1523 K. sayılı ilamı ile, davacının aylık ücret miktarının net 2.400,00 TL olarak kabulü gerekirken, brüt 2.400,00 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı net 2.400,00 TL üzerinden hesaplanmasına rağmen, fazla çalışma ücreti alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının, davacının son ücreti brüt 2.400,00 TL kabul edilerek dönemsel ücretlerinin asgari ücretin katına göre tespit edilip hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hesaplama ile sonuca gidildiğinden bozma gereği yerine getirilmeyerek davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihalal edilmiştir.
    Bu itibarla, davacının fazla çalışma ücreti alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının, davacının son ücreti net 2.400,00 TL kabul edilerek ve dönemsel ücretleri belirlenerek hesaplanması gerekir. Yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi