Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18250
Karar No: 2018/2212
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18250 Esas 2018/2212 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18250 E.  ,  2018/2212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, iş kazası sonucu davacının maluliyete uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece asıl ve birleşen dava birlikte değerlendirilerek maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının boru döşeme işinde işçi olarak çalışırken 08/09/2011 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde %5,1 oranında malul kaldığı, davacının % 25 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hesap bilirkişiden alınan 12/11/2015 tarihli raporda asgari ücret ve emsal ücret üzerinden hesap yapıldığı davacı vekili tarafından verilen 29/12/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle emsal ücret seçeneğine itibar edilerek maddi tazminat isteminin 18.207,57 TL’ye artırıldığı halde; mahkemece asgari ücretteki değişikliğin rapora yansıtılması yönünden re’sen ek rapor alınmasına karar verildiği, 14/03/2016 tarihli ek rapor üzerine davacı vekilinin iş bu ek rapordaki emsal ücret seçeneğine itibar ederek maddi tazminat istemini asıl dava ile beraber toplam 39.161,86 TL olarak talep ettiği mahkemece bu istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Somut olayda; davacı vekilinin 12/11/2015 tarihli hesap raporuna göre maddi tazminat alacağını ıslah etmesi ve bu rapora göre karar verilmesini 11/02/2016 tarihli celsede beyan etmiş olmasına karşın mahkemece davalı tarafın usuli kazanılmış hakkına aykırı olacak şekilde re’sen ek rapor aldırılması ve davacı tarafın ek rapora dayanarak açtığı ek dava yönünden de maddi tazminat isteminin kabul edilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, mahkemece yapılacak iş, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak zarar tavanının 12.11.2015 tarihli hesap raporuna itibarla yapılan ıslah ile oluştuğu kabul edilerek ıslaha itibar ederek bu miktar üzerinden maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesi ve usuli kazanılmış hakka aykırı olarak açılan ve iş bu dava ile birleşen dava yönünden ise istemin reddine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilnin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi