Esas No: 2021/8985
Karar No: 2022/2525
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8985 Esas 2022/2525 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından, karşılıklı boşanma davasında erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya ve ferilerine ilişkin hüküm kurulduğu, kadının boşanma davasının reddedildiği ve kusur belirlemesi, velâyet ve tedbir-iştirak nafakası yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararı temyiz edildiği açıklanıyor. İlk derece mahkemesince kadının tamamen kusurlu olduğunun kabul edilmesine rağmen, yapılan yargılama sonucunda kadına yüklenen fiziksel şiddet kusuru ispatlanamadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varan mahkeme, bölge adliye mahkemesinin kararını bozdu.
Kanun maddeleri:
-Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 166/1 maddesi: Eşlerden birinin evliliği temelinden sarsacak derecede kusurlu olması halinde diğeri boşanma davası açabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet ve tedbir-iştirak nafakası yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16/03/2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya ve feriilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davalı karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve ferileri yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı karşı davacı kadına yüklenen, kocasını sevmediğini dile getirme, eşini aşağılama, evine geçimine katkı sağlamama, birlik görevlerini yerine getirmeme ve eşine karşı fiziksel şiddet uygulama kusurlarının sabit olduğu, davacı karşı davalı erkeğe ise kusur yüklenemeyeceğinden bahisle, erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı karşı davacı kadına derece mahkemelerince yüklenen kusurlu davranışlardan, eşine karşı fiziksel şiddet uygulama kusuruna esas tanık beyanlarının bir kısmının kabule elverişli olmayan yer ve zaman unsuru içermeyen soyut nitelikteki ve inandırıcı olmaktan uzak beyanlardan olduğu tanık ...’un beyanlarında geçen olayın ise 2016 yılında gerçekleştiği ve bu olaydan sonra evlilik birliğinin uzunca bir süre devam ettiği nazara alındığında hükme esas alınamayacağı, dolayısıyla davalı karşı davacı kadına yüklenen fiziksel şiddet kusurunun ispatlanamadığı, buna karşın derece mahkemelerince kadına yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışların yanında, davacı karşı davalı erkeğin de eşinin hastalığı ve sonrasındaki tedavi süreci ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının da kabulü gerekir. O halde davalı karşı davacı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekalet ücretinin ...'den alınıp ...'e verilmesine, 3.815 TL vekalet ücretinin ...'den alınıp ...'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.16.03.2022 (Çar.)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.