Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5380
Karar No: 2022/2492
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5380 Esas 2022/2492 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, bir katılma ve değer artış payı alacağı davasıyla ilgili olarak verilen kararı inceledi. Davalının şirketteki hissesinin kişisel malı olduğunun ispatlanamadığı belirlendi ve mahkeme, hissenin belirlenen değeri üzerinde davalının edinilmiş mal niteliğinde olan hissesi oranına göre belirlenecek artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanması gerektiği yönünde karar verdi. Taşınmazın edinim değerinin davalının beyanı dikkate alınarak yeniden hesaplanması gerektiği, gümüş takımlara ilişkin kararın kesinleştiği için temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak Mal Rejimi Kanunu'nun 17, 19, 21, 22., Türk Borçlar Kanunu'nun 636. maddeleri referans gösterildi.
2. Hukuk Dairesi         2021/5380 E.  ,  2022/2492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.03.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    a-Şirket hissesine yönelik temyiz itirazlarımın incelenmesinde;
    Tasfiyeye konu edilen şirketin evlilik birliği içinde 01.06.2006 tarihinde kurulduğu, davalı erkeğin şirkette %50 pay sahibi olduğu, 04.07.2006 tarihinde sermaye değişikliğine gidildiği, bunun sonucunda davalı erkeğin şirkette %39,06 pay sahibi olduğu, dosya kapsamına göre davalının şirketteki hissesinin kişisel malı olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Tasfiyeye konu edilen mal varlığının şirket olması halinde, değer belirleme yönteminde uygulanacak ilke ve esaslar özellik arz etmektedir. Şirketin değeri mal rejiminin sona erdiği andaki durumu; o tarihteki ekonominin genel gidişatı, şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü ve büyüme hızı, tasfiyeye konu şirketin bilanço değerleri, şirketin kullandığı teknoloji, makina ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE), ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü, müşteri portföyü, organizasyonu ile yönetim kadrosu büyüme potansiyeli, şirketin değerlendirme anındaki satışlarına, kazançlarına, siparişlerine, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler, kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları göz önünde bulundurularak belirlenir.
    Mahkemece, evlilik birliği içinde kurulan şirkette davalının hissesi nedeniyle, yukarıda açıklanan ilkelere uygun şekilde mal rejiminin sona erdiği tarihte şirketin durumu dikkate alınarak, değeri belirlendikten sonra, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) göz önünde bulundurularak tasfiye (bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) tarihindeki sürüm değeri belirlenmelidir. Netice olarak, bulunan değer üzerinde davalının edinilmiş mal niteliğinde olan hissesi oranına göre belirlenecek artık değerin yarısı üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    b-Dava konusu 194 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden;
    Mahkemece, taşınmazın alımında davacının ziynet eşyalarının kullanıldığı kabul edilerek 177.406,45TL değer artış payı alacağı, 593.104,82TL katılma alacağına hükmedildiği, taşınmazın edinim değerinin 376.000TL kabul edildiği, davalı erkek tarafından dosyaya sunulan 17.04.2017 tarihli dilekçede, taşınmazın alımı için toplamda 62.000 TL ödendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Buna göre mahkemece, davalının alım bedeline ilişkin beyanı dikkate alınmak suretiyle, hesaplamada edinim değeri olarak bu değerin dikkate alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    c- Davacı kadının gümüş takımlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı kadın tarafından ilk derece mahkemesinin gümüş takımlara ilişkin kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, davacı kadının buna yönelik temyiz dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2/a ve 2/b bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yukarıda 2/c bendinde gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin gümüş takımlara ilişkin kısmının REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.16.03.2022 (Çrş.)



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi