21. Hukuk Dairesi 2016/9650 E. , 2018/2240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tesppitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, murisi ..."in maluliyet aylığının 01/12/2004 tarihi itibariyle iptal edilmesi sonucu murise yersiz olarak ödenen aylıklar ve sağlık harcamalarının davacıdan talep edilmesine ilişkin Kurum işleminin, murisin maluliyetinini devam etmesi, yapılan sağlık harcamalarının yersiz olarak değerlendirilemeyeceği, davacının sorumluluğu olsa dahi miras hissesi oranında borçtan sorumlu tutulabileceği, vefat tarihinde terekenin borca batık olduğu gerekçeleriyle iptalini ve Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davacı 17/06/2015 tarihli talebi ile, daha önce menfi tespit davasına konu ettiği 14 765,00 TL nin davalı Kuruma ödenmiş olması nedeniyle bu miktar için istirdat davası olarak devam etmek istediğini belirtmiştir.
Mahkemece, 48.504,69 TL yersiz sağlık harcaması talebi ile ilgili ödeme emirlerinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 14.756,00 TL yersiz aylık bedeli olarak tahsil edilen miktarın ödeme tarihi olan 30/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurumun 05/06/2002 tarihli kararı ile davacının murisi ..."in 2/3 oranında işgücünü kaybettiği ve 28/11/2004 tarihinde tekrar kontrol muayenesi yapılması gerektiğine karar verilmiş, Kurumun 30/04/2007 tarihli kararında ... Üniversitesi"nin 02/03/2007 tarihli raporu ve ...Üniversitesinin 14/03/2007 tarihli raporlarının incelendiği, buna göre sigortalının maluliyet halinin devam etmediğine karar verildiğinin bildirildiği, YSK"nun 14/04/2007 tarihli kararı ile de murisin 12/09/2007 tarihli itirazı reddedildiği, davalı Kurumca davacının murisinin kontrol muayenesi olması gereken tarihi takip eden aybaşı itibariyle aylığı iptal edilerek 01/12/2004-01/11/2006 tarihleri arasında ödenen aylıklar 14 756,00 TL ile sağlık harcaması olarak toplam 48 504,69 TL borç çıkarıldığı, murisin 28/09/2005 tarihinde böbrek nakli olduğu ve 07/04/2008 tarihinde vefat ettiği, davacının "yersiz alınan aylık " açıklaması ile 30/06/2009 tarihinde 11 000,00 TL yi Kurum hesabına yatırdığı, geri kalan 3 756,00 TL nin de davacının ölüm aylığından aynı tarihte kesildiği, ATK 3. İhtisas dairesi"nin 26/03/2014 tarihli raporunda özetle murisin 01/12/2004-01/11/2006 tarihleri arasında beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybettiğinin belirtildiği, ATK Genel Kurulu"nun 09/04/2015 tarihli raporunda murisin 26/07/2001 tarihinden itibaren çalışma gücünün 2/3 sini kaybettiğinden malul sayılması gerektiği, 11/10/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği Eki Bölüm E4 Madde kapsamında böbrek naklinin yapıldığı 28/09/2005 tarihine kadar çalışma gücünün en az %60"ını kaybettiği, bu tarih sonrasında %60"ını kaybetmediği, 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete "de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği göre beden çalışma gücünün en az %60 (yüzdealtmış)"ını kaybetmiş olduğunun bildirildiği görülmektedir.
Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre sonuçlandırılır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 605. maddesinin 2. Fıkrası “Ölümü halinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmüne amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilirler.
Somut olayda, öncelikle davacı murise ödenen maluliyet aylıklarının ve sağlık harcamalarının davacıdan istenilmesine ilişkin Kurum işlemlerinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemli dava açmış olup, 17/06/2015 tarihli dilekçesi ile ödemiş olduğu miktarın istirdatını talep etmiş ise de davacının usulüne uygun olarak harçlandırılmış bir talebi bulunmadığından Mahkemece 14.756,00 TL yersiz aylık bedeli olarak tahsil edilen miktarın ödeme tarihi olan 30/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi yönünde hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan, ATK Genel Kurul"un 09/04/2015 tarihli raporu uyarınca davacının murisi ..."in böbrek naklinin yapıldığı 28/09/2005 tarihinden itibaren maluliyetinin kalktığı ortadadır. Mahkemece dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yönetmelik hükümleri uyarınca yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davacının terekenin borca batık olduğunu ileri sürdüğü ve bu hususun araştırılması gerektiği anlaşılmakla, murisin malvarlığı konusunda araştırma yapılarak, terekenin borca batık olduğunun anlaşılması halinde davanın kabulüne karar vermek; aksi halde murisin maluliyet halinin böbrek nakli olduğu 28/09/2005 tarihinde kalktığı kabul edilerek, yersiz sağlık harcamaları yönünden tedavi giderlerinin hangi tarihlerde yapıldığının ayrıntılı dökümünü istemek ve böbrek nakli ameliyatı sonrası nekahet döneminde yapılan sağlık harcamalarının davalı Kurumca geri istenemeyeceği göz önüne alınarak gerekirse uzman bilirkişi raporu da alınarak sağlık harcamalarının ne kadarından murisin sorumlu olduğunu belirlemek, yersiz ödenen aylıklar yönünden de murisin 28/09/2005 tarihine kadar malul olduğu dikkate alınarak hesaplama yapmak ve sonucunda davacının miras payı oranında sorumlu olduğu yönündeki iddiasını değerlendirmekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.