Esas No: 2022/2839
Karar No: 2022/3627
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2839 Esas 2022/3627 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, davacının davalı bakanlıkta belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürülmesi nedeniyle fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının doğduğu iddiasıyla açılmıştır. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar verirken, istinaf başvurusunu kabul eden Bölge Adliye Mahkemesi davacının taleplerinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında belirtilen asgari ücret oranının ve hüküm kısmının dosya ile ilgisi bulunmadığını, hüküm altına alınan alacakların bilirkişi raporundan ve davacının talep ettiği miktarlardan farklı olduğunu, alacakların nasıl belirlendiğinin de anlaşılamadığını belirtmiştir. Ayrıca davacının taleplerinin kabul edilmesine karar verilirken, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi'nin davacının yararlandığı bir sözleşme olmadığı ve uygulanan faiz oranlarının hatalı olduğu vurgulanmıştır. Sonuç olarak Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesinin kararını bozmuştur.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 46. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Bakanlıkla dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bu hatalı uygulamadan kaynaklanan fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının doğduğunu ileri sürerek söz konusu alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ücretinde herhangi bir azalma olmadığını, ayrıca Toplu İş Sözleşmesi uyarınca belirlenen % 4'lük zam artışının da yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan alacakların faiz başlangıç tarihi yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı yukarıda anılı gerekçe ile kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında belirtilen asgari ücret oranının ve hüküm kısmının eldeki dosya ile ilgisi bulunmadığı görülmüştür. Hüküm altına alınan alacaklar dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporundan farklı olduğu gibi, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktarlardan da farklıdır. Hüküm altına alınan alacakların nasıl belirlendiği de anlaşılamamaktadır. Bu halde kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Ayrıca 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23.madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir Toplu İş Sözleşmesi değildir. Bu itibarla davacının talebi de göz önüne alınarak hüküm altına alınan ikramiye alacağı farkına en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi yürütülmesi gerekirken, en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da hatalı olmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.