Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15813
Karar No: 2019/1902
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/15813 Esas 2019/1902 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/15813 E.  ,  2019/1902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 12/03/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; dedesi olan muris ..."nın ... Noterliği"nin 20/11/2009 tarihli ve 06746 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kapalı vasiyetname tevdii emanet tutanağı içerisinde mevcut vasiyetnamesi ile kendilerini mirasından ıskat ettiğini, olanakları çerçevesinde mirasbırakan dedelerini ve babaannelerini ziyaret ettiklerini, babalarının vefatından sonra miras bırakan dedelerinin davacılara ekonomik katkıda bulunmadığını adeta onları yok saydığını, vasiyetnamede bildirilen sebebin ıskat sebebi olamayacağını, vasiyetnamenin 4. maddesinde murisin mallarının tamamını ölünceye kadar bakma koşulu ile oğlu ..."e bıraktığını, ..."in görevi gereği yıllardır ailesinden uzakta yaşayıp, murise bakmasının mümkün olmadığını, bakım görevini yerine getirmediğini, murisin vasiyetnamede her ne kadar ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği bahsi geçen malvarlığını ..."e bırakmış ise de gerçekte amacının bağış olduğunu, murisin kendilerinden mal kaçırma gayesi güttüğünü ileri sürerek vasiyetnamede belirtilen mirasçılıktan çıkartılmalarının ve vasiyetnamenin 4. maddesi ile düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişler, 26.06.2015 tarihli dilekçeleri ile ikame ettikleri davanın vasiyetnamenin ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların hisselerine düşecek miktar yönünden 2.000 TL"nin tahsili talebine ilişkin olduğunu, keşif sonucu vasiyetnameye konu taşınmaz değerleri toplamının 332.594,00 TL olarak tespit edildiğini bu nedenle dava değerini bu miktarda ıslah ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalılar; davacıların dedelerini ziyaret etmediklerini, davacıların maddi durumlarının iyi olduğunu, mirasçılıktan çıkarılmalarının haklı olduğunu, davalı ..."in bütün izinlerini murisin yanında geçirdiğini, murisin eşit olmasa da mirasçılar arasında kısmi taksim yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; davacıların, babalarını kaybettiklerinde henüz 14 ve 12 yaşlarında olup sonrasında annelerinin bakım ve gözetimi altında yaşadıkları, bu süreçte çocuklar ile muris ..."nın görüşmemiş oldukları dosya kapsamı ile sabit olmakla beraber murisin vasiyetnamesinde de belirttiği üzere bu ilişkinin kurulmamasından dolayı davacıların annesini suçladığı, davacıların ise babalarının ölümünden sonra muris dedelerinin kendilerini hiç arayıp sormadığını, bakım ve iaşelerinde destek amacıyla ufak bir katkıda dahi bulunmadığını beyan ettikleri, davacıların dava tarihi itibariyle dahi henüz çok genç yaşta oldukları, kendi geçimlerini sağlayıp düzenlerini kurabilecek yaşa gelmedikleri, aksi durumun kabulü halinde dahi davacı torunlarının muris dedelerini arayıp sormamalarının ve cenazesine gelmemelerinin tek başına mahfuz hissenin iptalini gerektirmeyeceği, davacıların mahfuz hisseden mahkumiyeti gerektirecek eylemlerinin tespit olunamadığı, ölünceye kadar bakma aktine dayalı olarak sağladığı edinimlerinde iptali istenmiş ise de bu talebe yönelik delil ibraz edilemediği gerekçesi ile davacıların davasının kısmen kabulü ile; davaya konu vasiyetnamenin 3 bendi ile mirastan men edilmelerine dair düzenlemenin davacıların mahfuz hisseleri oranında iptaline, davacıların vasiyetnamenin 4 bendinin iptali ve diğer taleplerine ilişkin ispat olunamayan davalarının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- TMK"nun 512/1. maddesinde "Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir." 2.fıkrasında "Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer". 3.fıkrasında ise "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapılmışsa, çıkarma geçersiz olur" hükmü getirilmiştir.
    Somut olayda, murisin vasiyetnamesinde ıskat sebebi yazılmasına karşın toplanan delillere göre yasada aranan ıskat sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu husus mahkemeninde kabulünde olup, vasiyetnamenin, davacıların mirasçılıktan çıkarılmalarına ilişkin kısmının davacıların mahfuz hisseleri oranında iptaline karar verilmiştir.
    Davalılar, mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK"nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilerek davacıların saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken bu hususun değerlendirilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı taraf yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi