Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1812
Karar No: 2022/3246
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1812 Esas 2022/3246 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/1812 E.  ,  2022/3246 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 48. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 11. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, alacaklı sıfatı ile ... 8.İcra Müdürlüğü’nün 2015/37046 esas sayılı dosyası ile 2010-2011-2012-2012 ve 2014 yıllarına ilişkin ödenmeyen prim alacağına ilişkin olmak üzere 230.000,00 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalı borçludan tahsili için başlattıkları ilamsız takibe davalı / borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına , %20 iden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının hak etmiş olduğu primlerin ödendiğini, davacının herhangi bir tarih için hak etmiş olduğu prim alacağı bulunmadığını, işyeri uygulaması olarak prime hak kazanılması için ödemelerin yapıldığı tarihte şirket çalışanı olmanın esas koşul olduğunu, yıl ortasında ayrılan çalışanlar için kıstelyevm hesaplamanın olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve 25.09.2017 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak, “bordrolarda 2009-2010-2011 yıllarında prim ödemesi yapıldığı, davalı işveren prim uygulamasının neye göre yapıldığına dair dosyaya bir delil sunmadığı, herhangi bir kriter belirlemeden art arda üç yıl süren prim ödemesinin bağlayıcı bir işyeri uygulaması olduğu ve bir iş şartı oluştuğu, işçinin prime hak kazanması için işyerinde prime esas alınan sürenin tamamında çalışmış olması gerekmediği, işyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin prim talep hakkı olduğu ,davacının takipte haksız ve kötü niyetli olmadığı nitekim dava ıslah edilerek alacak davasına dönüştürüldüğü için de davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş” gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, itirazın iptali davası olarak açılmış olan davanın alacak davası olarak görülmesine ilişkin yapılan ıslahın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayına tabi olmayan bir usul işlemidir. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesinin 1. fıkrasında "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." şeklinde ifade edilmiştir. Islah işlemine sadece bir kez olmak üzere, tahkikatın sona ermesine kadar başvurulabilir (HMK.m.177).
    Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.
    6100 sayılı Kanun’un “Davanın Tamamen Islahı” başlıklı 180. maddesine göre; “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir”. Şu halde, tamamen ıslahta davacı, davasını baştan (dava dilekçesinden) itibaren ıslah eder ve yeni bir dava dilekçesi verir (HUMK.md.88). Böylece tamamen ıslah ile dava dilekçesi de dahil bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması söz konusudur ve tamamen ıslah ile talep sonucu ve dava sebebi değiştirilebilir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili 18.10.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ve davanın ıslahı konulu dilekçe ile itirazın iptali olarak açılan davayı alacak davası olarak ıslah ettiklerini beyan etmiş , İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi davayı alacak davası olarak sonuçlandırmıştır.
    Belirtmek gerekir ki, kısmi ıslahla davanın türü değiştirilemez. Bu nedenle davanın itirazın iptali davası olarak görülüp sonuçlandırılması gerekir. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince davacının kısmi ıslahına değer verilerek davanın alacak davası olarak karara bağlanması ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde bulunması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi