Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15674
Karar No: 2017/2852
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15674 Esas 2017/2852 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalıdan satın aldığı ipliklerle imal ettiği kumaşlarda boyama esnasında hataların oluştuğunu belirterek tazminat talebinde bulunmuş, davalı ise ayıp ihbarının süresinde yapılmaması ve muayene külfetinin yerine getirilmemesi nedeniyle talebin kötüniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkeme, bilirkişi raporu ve yasal düzenlemeler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma nedeni, davacının muayene ve ihbar sürelerine uymamış olmasının davanın sonucuna etkisi tartışılmadan eksik inceleme ile karar verilmesidir. Yukarıdaki kararda, Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Bu maddeye göre, malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli olması durumunda alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Açıkça belli olmayan durumlarda ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek suretiyle ayıbı belirlemesi ve durumu satıcıya ihbar etmesi gerekmektedir. Diğer durumlarda ise Türk Borçlar Kanunu'nun 223. maddesi uygulanmaktadır.
19. Hukuk Dairesi         2016/15674 E.  ,  2017/2852 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, davacının örme kumaş imalatında kullanılmak üzere bedelini ödeyerek davalıdan satın ve teslim aldığı ipliklerle imal edilen kumaşlarda boyama esnasında bir takım hatalar görüldüğünü, kumaşlarda kullanılan ipliğin karışımının homojen olmayan kısımlarında boyanan kumaşlarda hatalar verdiğini, ipliğin karışımında ayıp olup, durumun derhal davalıya bildirildiğini, ancak davalı firmanın ayıpları kabul etmediğini, yaptırılan tespitte iplik ve iplikten örülmüş ham ve boyalı kumaşların ayıplı olup, 41.221,56 TL zarar olduğunun belirlendiğini, keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını iddia ederek, 41.221,65 TL maddi zarar ve 580,85 TL tespit masrafının 01/09/2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, satılan iplik hakkında TTK uyarınca yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmamakla birlikte muayene külfetini yerine getirmeyen davacının zarar doğmuş olması iddiası ile tazminat isteminin kötüniyetli olduğunu, aynı kalitede üretilmiş ipliğin bir kısmının hata verip, bir kısmının vermemesinin boyamanın usulüne uygun olarak yapılmadığını gösterdiğini, davacının dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek zararın ortaya çıkmasına kendisinin sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan kumaş imalatında kullanılmak üzere iplik satın aldığı, iplik ve ham kumaşta fark edilmeyen ancak boyalı kumaşlar üzerinde fark edilen enine yönde kesik kesik beyaz çizgilerin kumaşı ayıplı hale getirdiği, kumaştaki ayıbın iplik imalatında elyaf karışımının homojen yapılmamasından kaynaklandığı ve ayıbın gizli ayıp olup, ancak kumaş imalatında kullanıldıktan sonra fark edildiği, yaptırılan tespitte bilirkişi raporunun davacıya 11.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebliğ yapılmadan 21.08.2013 tarihinde ihtarname ile ayıbı bildirip, malın iade alınması ve bedelin iadesini istediği, ihtarnamenin davalıya tebliği edildiği, süresinde ayıp ihbarı yapılması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanması da dikkate alındığında davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya satılan ipliklerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktasında toplanmaktadır.

    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu ipliklerin dokunup kumaş haline getirildikten ve boyandıktan sonra üzerinde çizgiler oluştuğunun belirlendiği, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davacının bu husus ortaya çıkar çıkmaz noter kanalıyla durumu davalıya bildirdiği yönünde görüş açıklanmıştır.
    Davalı, davacının sipariş formunda talep edilen ipliklerin davacıya gönderildiğini ve niteliği itibariyle bu ipliklerin standart kumaş üretiminde kullanılması gerektiği, davacının farklı kumaş üretmekte kullandığı için böyle bir durumun ortaya çıkmış olabileceğini, kaldı ki ipliklerin bir kısmı kullanılıp, üretilecek kumaş kullanılıp boyama yapıldıktan sonra ayıplı olup olmadığı hususunda muayene yükümlülüğünün yerine getirilmediğini ve bir yıl geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunulmasının usulsüz olduğunu savunmuştur.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 23/1-c maddesinde; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirilerek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü bulunduğu, diğer durumlarda TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrasının uygulanacağı” hükme bağlanmıştır.
    Mahkemece belirtilen yasa hükmü uyarınca davacının 8 günlük muayene ve ihbar sürelerine uymamasının ve bu süre içerisinde bir kısım iplik ile numune kumaş üretip, boyayarak sonucuna göre ayıp durumunun bildirilmemiş olmasının davanın sonucuna etkisi tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi