22. Hukuk Dairesi 2013/2431 E. , 2014/3441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2011/440-2012/522
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının 01.08.2010 - 31.07.2011 tarihleri arasında sınıf öğretmeni olarak çalışmak üzere davacı ile sözleşme imzalandığını, sözleşmenin bitim tarihinden önce 07.12.2010 tarihinde davalının bir devlet okuluna atanmış olduğunu gerekçe göstererek tek taraflı olarak iş sözleşmesini feshettiğini, davalının sözleşmedeki aylık brüt ücretinin 2.584,33 TL olduğunu, sözleşme gereği bu brüt ücretin oniki katı tutarındaki 31.011,96 TL tazminatı ödemesi gerektiğini iddia ederek, 31.011,96 TL tazminatın 15.12.2010 tarihinden itibaren kanuni faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, en son 01.08.2010 başlangıç tarihli iş sözleşmesi ile davacıya ait özel okulda öğretmen olarak çalıştığını, bu sözleşmeye göre davalının maaşının yanı sıra ek ders ücreti olarak da saat başı brüt 8,32 TL ödenmesi gerektiğini, davalının iş sözleşmesini feshettiği tarihe kadar ek ders ücreti ödenmediğini, hatta davalının hafta içi ve hafta sonu hiç bir ücret ödenmeden çeşitli etkinlikler adı altında çalıştırıldığını, davacının cezai şart talebinin hukuka aykırı olduğunu, davalının iş sözleşmesini sözleşme gereği ödenmesi gereken ek ders ücretinin ödenmemesi sebebiyle haklı sebeple feshettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Mahkemece, davalının iş sözleşmesini devlet okuluna yapılan ataması sebebiyle istifa ederek sonlandırmış olup ek ders ücreti ödenmediğine ilişkin işverene talep ve ihtarı bulunmayıp davalının haklı fesih iddiasının sübut bulmadığı, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 6. maddesinde çalışanın tek taraflı feshi ve resmi okul ve kurumlara atanması dahil feshinde brüt ücretinin oniki katı tutarında tazminatı işverene ödeyeceğinin belirlendiği, buna karşılık işverenin haksız feshinde ise kalan çalışma süresinin ücretinin tutarı kadar net ücretin çalışana ödeneceğinin belirlendiği, cezai şartın karşılıklı olması ve eşit edimleri içermesi gerektiği, işveren lehine konan hükümle karşılaştırıldığında davalı çalışanın cezai şart yükümü daha fazla olup işverenin tazminat yükümünü aşan düzenleme yerinde görülmediği ve davalının belirlenen tazminat miktarından çalışmadığı süreye göre net ücret miktarı üzerinden davacı için belirlenen yükümlülük miktarına göre sorumlu kabul edildiği,
bilirkişi raporunda kalan çalışma süresine göre davalının net tazminat sorumluluğunun 14.795,50 TL olarak belirlendiği, Türk Borçlar Kanunu 182/son maddesi uyarınca aşırı kabul edilen ceza koşuluna taktiren % 30 oranında takdiri indirim uygulanarak 10.356,85 TL cezai şart alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, cezai şart alacağı hesaplanırken esas alınması gereken ücret miktarı ile cezai şart alacağından yapılan takdiri indirim noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde işçi ile işveren lehine konan hükümler karşılaştırıldığında davalı çalışanın cezai şart yükümü daha fazla olup işverenin tazminat yükümünü aşan düzenleme yerinde görülmeyerek davalının belirlenen tazminat miktarından çalışmadığı süreye göre net ücret miktarı üzerinden davacı için belirlenen yükümlülük miktarına göre sorumlu olduğu kabul edilerek cezai şart talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de cezai şart alacağına ilişkin hesaplamanın asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net ücret üzerinden yapılarak hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Somut olayda taraflar arasında yapılan sözleşme bir yıllık olup bitiş tarihi 31.07.2011"dir. Davacı 07.12.2010 tarihinden itibaren ayrılmıştır. Sözleşmeye göre fesih tarihi itibariyle çalışılacak süre yedi ay yirmiüç gündür. Mahkemece bilirkişi raporuyla hesap ve tespit edilen 14.795,50 TL cezai şart tutarından yüzde otuz oranında hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Cezai şarttan yapılan bu indirim somut olayın özelliğine ve özellikle çalışılacak süreye göre az olmuştur. Bu sebeple, davacının çalıştığı süre ile sözleşme süresi nazara alınarak çalışılacak süreye göre belirlenecek miktardan dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 161/son maddesi gereğince makul bir indirim yapılarak hüküm kurulması hakkaniyete uygun düşeceğinden, düşük oranda indirim yapılarak sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.