3. Hukuk Dairesi 2017/14320 E. , 2019/1980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, sanayi abonesi olan davalı tarafından söz konusu sözleşmeye, kanuna ve yönetmeliklere aykırı davranılarak tesisatına takılı resmi sayaca müdahale edilip numaratörlere ulaşılarak kaçak gaz kullanıldığını, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü"nden alınan raporda sayaca müdahale edildiğinin tespit edildiğini, kaçak gaz kullanımı nedeni ile tahakkuk ettirilen kaçak doğalgaz bedeli olan 548.669,00 TL"nin tahsili için ... 12.İcra Müdürlüğü"nün 2009/26935 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kaçak gaz kullanmadığını, müdahale edildiği tespit edilen sayacın ne şekilde götürüldüğü ve muhafaza edildiğinin belli olmadığını, yapılan hesaplamaların en yüksek taahhüt edilen değerler üzerinden yapıldığını, ceza oranı ve faizin fahiş olduğunu ileri sürerek davacının davasının reddi ile haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2013/8318 Esas- 2013/11305 Karar sayılı ve 01.07.2013 tarihli kararı ile; ""...Davacının bilirkişi raporuna itirazı da nazara alınarak; yeni oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan; Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü"nün raporu ile eldeki davadaki 22.08.2012 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek, yeterli ve denetlenebilir bir bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. "" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 27/02/2017 tarihli son kararında; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin kaçak doğalgaz kullanıp kullanmadığı kullandı ise sorumlu olduğu kaçak tahakkuk bedelinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK.) Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki bozma ilamında, dosyada yer alan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü"nün raporu ile 22.08.2012 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla rapor alınması gerektiği açıklıkla ifade edilmiştir. Mahkemece, bozmadan sonra alınan mühendis bilirkişilerden oluşan 27.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davalının farklı yakıt kullandığına yönelik iddiası da değerlendirilip sayaç üzerinde incelemelerde bulunularak sayaç üzerinde müdahale edildiğine ilişkin izlerin olduğu, sayaç tarihinin 2006, mührün ise 2005 yılına ait olduğu, sayaç tarihi ile mühür tarihi arasındaki uyumsuzluğun mührün orijinal olmadığını gösterdiği ve bu nedenlerle kaçak kullanımın olduğu kanaati belirtilmiştir. Mahkemece, dosya içerisinde yer alan raporlar ile 27.02.2017 tarihli rapor arasında çelişki oluştuğundan bahisle farklı bilirkişilerden rapor alınmış, alınan raporda ise raporlar arasındaki farklılığın gerekçeleri ortaya konulmadan sayacın numaratörlerine müdahalenin mümkün olmayacağı kanaatiyle kaçak kullanım olmadığı belirtilmiş, mahkemece son rapora itibar edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281. maddesi uyarınca, mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır. Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir. Hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmadığı ve bozma ilamında işaret edilen çelişkiyi gidermediği açıktır.
O halde, mahkemece; bozma ilamında belirtildiği üzere, dosya içerisindeki Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü"nün raporu ile 22.08.2012 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi gideren 27.02.2015 tarihli rapora itibar edilerek davalının kaçak doğalgaz kullandığı kabul edilmek suretiyle, buna göre davalının sorumlu olduğu kaçak kullanım bedelinin tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK" un 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.