Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17474
Karar No: 2018/2346
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17474 Esas 2018/2346 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/17474 E.  ,  2018/2346 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17.09.1996-19.03.2009 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, davacının 17/09/1996-19/03/2009 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/05/1997 olduğunun ve 01/05/1997-27/02/1998 ve 31/08/1999-19/03/2009 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak fiilen çalıştığının tespitine, bu sürenin 5510 SY nın 4/a maddesine (506 SY 2/1) göre sigortalı hizmet sürelerinden sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/9. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Yasanın kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmasının konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu madde 288’de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Yasa’nın madde 3 B ve D’de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
    Somut olayda, davalı ... adına işyeri kaydı olup olmadığı araştırılmadan, komşu tanık beyanları alınmadan ve davacının davalı apartmanda yaptığı işlerin niteliği ile davacının çalışmalarına ilişkin apartman karar defterlerinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı belirlenmeden davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak eksik araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davalı ... adına Kurumda kayıtlı işyeri bulunup bulunmadığını, davalı apartmanda dava konusu dönemde kayıtlı çalışan bir kapıcı olup olmadığını belirlemek, davalı apartmana komşu olan tanıkları tespit etmek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı apartmana ait karar defterlerini getirtmek ve davacının çalışmaları veya davacı dışında bir başkasının çalışmaları ile ilgili herhangi bir kayıt veya belge bulunup bulunmadığını belirlemek, davacı tarafından davalı işverene karşı açıldığı anlaşılan işçilik alacaklarına ilişkin Ankara 6. İş Mahkemesinin 2010/999 Esas sayılı dosyasının bir suretini dosya arasına almak, bu dosyada toplanan delilleri de değerlendirmek, gerekirse keşif yapmak ve keşif esnasında yeni tespit edilen tanık beyanlarına başvurmak suretiyle apartmandaki daire sayısını, davacının apartmanda hangi işleri yaptığını, apartmanın ne ile ısındığını, kalorifer ile ısındığının anlaşılması halinde kömürlü kalorifer olup olmadığını, davacının kalorifer yakıp yakmadığını, apatmanın bahçesinin bulunup bulunmadığını, davacının bu bahçenin bakımı ile ilgili işler yapıp yapmadığını, davacının günde kaç defa servis yaptığını, çöp toplayıp toplamadığını, apartman temizliğinin haftada kaç gün ne şekilde yapıldığını tespit etmek, davacının çalışmasının kısmi çalışma olup olmadığını araştırmak, kısmi çalışma olduğu anlaşılırsa bilirkişi düşüncesine de başvurmak suretiyle davacının günde kaç saat çalışmış olabileceğini belirlemek, giderek haftalık ve aylık çalışma sürelerini tespit etmek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7,5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususunu açıkça saptamak ve çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi