3. Hukuk Dairesi 2019/1053 E. , 2019/1985 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 2007 yılında davalı ... ile yapılan sözlü sözleşme uyarınca araç satımı hususunda anlaştıkları ve 18.500,00 TL"yi davalı ..."e verdiğini, fakat resmi satışın gerçekleşmediğini, daha sonra aracın davalı ..."e ait olduğunu ve davalı ..."in vekaletname uyarınca bu işlemi yaptığını öğrendiğini, araç üzerine muvazaalı olarak haciz işlemi uygulanarak 27.09.2009 tarihinde aracın fiilen haczedildiğini, şikayeti üzerine davalılar hakkında kamu davası açıldığını ve davalıların dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını, araç satışı nedeni ile verilen bedelin iadesine yönelik davalılar aleyhine ... 25.İcra Müdürlüğünün 2012/3636 Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını belirterek davalıların haksız ve dayanaksız olarak yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., satışa aracılık ettiğini, borcun haksız fiilden kaynaklandığını ve kendisi yönünden haksız fiilin unsurlarının oluşmadığını zira aracın sahibi olmadığını, aracı satmayı vaad etmediğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Davalı ... ise, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, ... 25. İcra Dairesi"nin 2012/3636 esas sayılı icra takip dosyasına davalıların yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 18.500,00TL"nin %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, harici satım sözleşmesinden kaynaklı bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içerisinde bulunan ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/119 Esas sayılı dosyanın tetkikinden; sanıklar ... ve ... hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması sureti ile dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanık ..."in, aracın satımı konusunda ... ile 18.000,00 TL"ye anlaştıklarını fakat müşteki tarafından 13.000,00 TL"nin verildiğini, 5.000,00 TL"nin daha sonra verileceğinin kararlaştırıldığını belirttiği, sanık ..."ın ise, 18.000,00 TL"ye satış konusunda ... ile anlaştıklarını fakat 13.000,00 TL"sini verdiğini, 5.000,00 TL"nin verilmediğini belirttiği anlaşılmıştır. Davacı ise, dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında; aracın 18.500,00 TL"ye satıldığını ve bu bedelin davalı ..."a verildiğini iddia etmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir (HMK madde 190). Bu nedenle ispat külfeti öncelikle davacıdadır. Davacı ise hukuki ilişki gereği iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK.md.344-HMK.md227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden son başvurulacak bir ispat vasıtasıdır. Hakim, davacının iddiasını, yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, davacı tarafa, dava dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, davacının tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olur.
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Davacı, harici satım sözleşmesi uyarınca davalıya aracı bedeli olarak 18.500,00 TL ödediği iddiasını usulüne uygun şekilde ispat edememiştir. O halde mahkemece, ispat yükü üzerinde bulunan ancak davalının kendisine arac bedeli olarak ödendiğini kabul ettiği 13.000,00 TL üzerindeki miktara yönelik iddiasını yazılı delillerle ispat edemeyen davacıya, davalının kabulünde olan miktar üzerindeki ödemeye ilişkin olarak yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK" ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK" un 428.maddesi uyarınca hükmün davalı BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.