Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4632
Karar No: 2020/6142
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/4632 Esas 2020/6142 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, borç para aldığı davalıya tapuda bulunan bir payını teminat olarak vermiş ancak daha sonra borcunu ödediğini iddia etmiştir. Ancak davalı, payı satın aldığını ve borcunu ödemeyen davacının açtığı davanın ceza davasında beraat ettiğini savunmuştur. Mahkeme, yazılı delil ya da yemin teklifi olmadığından davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının sunduğu belgedeki imzanın davalıya ait olmadığına dair tespit yapılmadan karar verildiğini belirterek, inceleme yapılmasını ve inançlı işlem iddiasının değerlendirilmesini istemiştir. Bu kapsamda, İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/17 Esas-2007/21 Karar sayılı dava dosyası ve içeriği ile İcra Müdürlüğü’nün 2005/244 sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan senedin arka yüzünde yazılı olan yazının da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Türk Borçlar Yasası'nın 97. maddesi de hatırlatılmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2018/4632 E.  ,  2020/6142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, faiz karşılığı borç para veren davalıdan 2002 yılının başlarında 5.000,00 TL borç para aldığını, davalının talebi üzerine de maliki olduğu 730 sayılı parseldeki 9/13 payını teminat amacıyla davalıya devrettiğini, anılan pay üzerinde başka bir borçtan dolayı ipotek olduğundan satılabileceği düşüncesi ile ayrıca davalıya 16.05.2002 vadeli senet verdiğini, davalıdan aldığı borcu ödediğini, ödemelerin senedin arkasına yazıldığını, ancak davalının kötü niyetli olarak senet arkasındaki ödeme yazılarını pul ile kapatarak ... İcra Dairesi’nin 2005/244 esas sayılı icra dosyası üzerinden mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, ancak anılan icra takibinin ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2005/17 E 2007/21 K sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini, davalının teminat olarak aldığı çekişmeli payı iade etmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı, faizle borç veren birisi olmadığını, davacının borçlarını ödememek için eldeki davayı açtığını, yaptığı suçlamalardan ceza davasında beraat ettiğini, dava konusu payı bedeli karşılığında satın aldığını, davacının iddialarını ancak yazılı delil ile kanıtlayabileceğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, inanç sözleşmesine dayalı iddianın 5.2.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delil ya da delil başlangıcı niteliğinde bir belge ile kanıtlanamadığı, yemin teklifinde de bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ ... mahkemece, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/17 Esas -2007/21 Karar sayılı dava dosyası ve içeriğinin delil başlangıcı veya güçlü delil niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği hususunun değerlendirilmesi, delil başlangıcı olduğu kabul edildiğinde davacı tanıklarının dinlenmesi, davacının ödemeye ilişkin savunmasının araştırılması, ceza dava dosyaları, icra takip dosyaları ve diğer delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 97. maddesi hükümleri de dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının sunduğu 28.06.2002 tarihli adi yazılı belgedeki imzanın davalıya ait olmadığı ve davacının karşılık edimini yerine getirmeden dava açamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere mahkemenin Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 Gün.21/9 sayılı YİBK).
    Somut olayda, hükmüne uyulan bozma ilamında izlenmesi gereken yol belirtilmiş, ne var ki mahkemece bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki, bozma sonrası davacı tarafa davalıya yaptığı ödemeye ilişkin belge sunmak için süre verildiği, davacı tarafın da 28.06.2002 tarihli belgeyi ibraz ettiği, bu belgedeki imzaya davalı tarafın itiraz ettiği, imza incelemesi neticesinde sonuca gidildiği, ne var ki, bozma ilamımızda öncelikle inançlı işlemin olup olmadığının tespit edilebilmesi için ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/17 Esas -2007/21 Karar sayılı dava dosyası ve içeriğinin delil başlangıcı veya güçlü delil niteliğinde kabul edilip edilmeyeceği hususunun değerlendirilmesi, bu kapsamda ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/244 sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan senedin arka yüzünde yazılı olan yazının özellikle değerlendirilmesi, delil başlangıcı olduğu kabul edildiğinde davacı tanıklarının dinlenmesi istenmiş, inançlı işlemin tespit edilmesi halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 97. maddesi hükmü uyarınca davacı tarafın inançlı işlem nedeniyle halen borcu olup olmadığının tespiti, varsa da gerekli depo işleminin yaptırılması amaçlanmıştır.
    Hal böyle olunca, hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde inceleme ve değerlendirme yapılması, öncelikle ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/17 Esas -2007/21 Karar sayılı dava dosyası ve içeriği ile ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/244 sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan senedin arka yüzünde yazılı olan yazı gözetilerek inançlı işlem iddiası üzerinde durulması, inançlı işlemin tespiti halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Yasasının 97. maddesi atlanmadan bir karar verilmesi gerekirken, sadece bozma sonrası ibraz edilen 28.06.2002 tarihli adi yazılı belge üzerinde durularak neticeye gidilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi