8. Hukuk Dairesi 2015/7372 E. , 2017/10387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmemekle kesinleşmiş ve fakat kararın infazı mümkün olmadığından bahisle davacı vekilince tavzih talebinde bulunulması üzerine tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili tarafından süresinde tavzihen düzeltilmesi istenilmiş olmakla Dairece dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Hazine vekili, ...., 707 ada 6 parselin oluşumu sırasında devletin hüküm ve tasarrufunda olan aktif dere niteliğindeki yerin belediye adına yapılan hatalı tescilinin 922,01 lik kısmının iptali ile dere yatağı niteliğindeki .....01m2lik kısmının ... adına tescilini talep etmiştir.
Davalı ... Vekili; duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak alınan bilirkişi raporlarıyla öncesinde aktif dere yatağı olduğu ve belediye tarafından yönünün değiştirilmesi suretiyle üzerinin doldurulduğunun tespit edilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiş olup taşınmazın niteliği itibariyle sicil oluşturulması olanağı olmayan yerlerden olması nedeniyle hazinenin paydaş kılınması mümkün olmadığından fen bilirkişisinin 25.05.2010 tarihli raporu ve krokisinde yeşil renk ile taralı 922,01 m2lik tapunun iptali ile sicilden terkinine ve tespit harici bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine Karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından çekişmeli yerin tescil edilebilir hale geldiği gözetilerek davacının tescil isteğinin de kabulü gerekirken verilen kararın doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma üzerine daha önceki gerekçeyle ve bozmaya uyarak davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 25.05.2010 tarihli raporu ve krokisinde yeşil renk ile taralı 922,01 m2 lik kısmının tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmemekle 16.06.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Hazine vekilince 12.02.2014 tarihli tavzih dilekçesiyle kararın hüküm kısmının dayandığı bilirkişi raporunda kırmızı ve yeşil renkte gösterilen kısımların kadastro tersimatının yapılabilmesi için gerekli ölçü değerlerinin bulunmadığını ve ilgili raporda gösterilen yeşil renkli alanın 922.01 m2 ve kırmızı renkli alanın 897, 05 m2 olduğunu toplamının 1819,06 m2 yi verdiğini, dava konusu 707ada 6 parselin ise 1811,59 m2 olduğunu belirterek mahkeme kararının infazına engel olduğu bu nedenle yüzölçümü hatasının tavzih yoluyla düzeltilmesi talep edilmiştir.
-//-
Mahkemece, davacı vekilinin talebinin hüküm değiştirilmesi istemine yönelik olduğu, HMK"nun 305. maddesi uyarınca tavzih yoluyla mahkeme kararları değiştirilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmiştir. Davacı Hazine vekilince karar süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dairemize getirilen uyuşmazlık konusu, tavzih talebine ilişkindir. Dava konusu 707 ada 6 parsel tapu kaydında 1811,59 m2 olarak davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonrasında alınan 25.05.2010 tarihli fen bilirkişi ve ekli krokisinde kırmızı ve yeşil olan işaretli alanların toplamının 922,01+897,05= 1819,06 m2 olduğu belirlendiğine göre, tapu kaydındaki miktar ile Fen Memurunun belirlediği dava konusu olan ve olmayan yerler arasında çelişki ve maddi hata olduğuna göre bu maddi hatanın düzeltilmesi HMK md 305e göre tavzih yoluyla mümkündür. Mahkemece yapılacak iş eğer mümkünse Fen bilirkişisinden ek rapor alınarak , eğer mümkün değilse mahallinde keşif yapılarak çelişkinin ve maddi hatanın düzeltilmesi suretiyle doğru yüzölçümleri üzerinden hükmün infaz edilebilir hale getirilmesi ve doğru yüzölçümler üzerinden karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeyle infazı mümkün olmayacak şekilde maddi hata sonucu verilen karara rağmen, tavzih yoluyla yanlışlığın düzeltilmesinin mümkün olmayacağı yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan tavzih talebinin reddine ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.