Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7191
Karar No: 2017/10397
Karar Tarihi: 11.09.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/7191 Esas 2017/10397 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/7191 E.  ,  2017/10397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Davacı vekili; dava konusu olan tapusuz taşınmaza yaklaşık 20-25 yıl önce vekil edeni tarafından ev, ahır, depo ve bir adet kümes yapıldığını, dava konusu taşınmazın Süreyya Bey barajının kamulaştırma sahası içerisinde kaldığını, dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıtlı olmaması nedeni ile hukuki açıdan hak sahibi olarak görünmediğini belirterek, taşınmaz üzerinde yer alan ev, ahır, depo ve kümesin vekil edeni tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan Çekerek Mal Müdürlüğü temsilcisi, duruşmada alınan beyanlarında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalılardan ...., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; bozmadan önce; 114,00 m2"lik alt katı ahır olan 2 katlı ev, 124,00 m2"lik depo ve 3,50 m2"lik kümesin davacı ... tarafından kendi emek ve imkanları ile yaptırıldığının tespitine karar verilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 12.04.2012 tarihli ve 2012/248 E. 2012/2670 K. sayılı ilamı ile;" ...davada sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle orman tahdit haritası, kamulaştırma haritası ve kadastro paftası getirilmeli, taşınmaz başında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmalı, yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, özel mülkiyete konu olamayacak bu gibi yerlerde meydana getirilen muhdesatlara değer verilemeyeceğinin ve bu muhdesatların tespitinin istenemeyeceğinin gözden uzak tutulmaması, yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle kadastro paftası ve kamulaştırma haritası ölçekleri eşitlenerek zemine uygulanması, bu yolla muhdesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın gerçekten kamulaştırma alanı içinde kalıp kalmadığının, davacı tarafın tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, uzman bilirkişi ile birlikte taşınmaz gezilerek taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların temeli olan bina veya basit teferruat niteliğinde bina olup olmadıkları belirlenmeli toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir..." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonrasında; bozmaya uyularak, davanın kısmen kabul ile kısmen reddine, 24/04/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen .... devletin hüküm ve tasarrufu altındaki boşlukta kalan altında ahır bulunan 114 m2"lik iki katlı evin ve kümesin tamamının davacı ... tarafından kendi emek ve imkanları ile yaptırıldığının tespitine, 124 m2"lik depo yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan Çekerek Mal Müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların tespiti isteğine yöneliktir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir.
    Duraksamadan belirtmek gerekir ki; mevcut bir muhdesata sonradan yapılan imalatlar yeni bir muhdesat meydana getirme sayılamayacağı gibi, bu amaçla yapılan giderler de mevcut muhdesata değer kazandıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. Aynı şekilde bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar da teferruat niteliğindedir. Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden paya düşenden fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak....nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur.....davası açma hakkının bulunduğu hallerde bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğundan söz edilemez. Hemen belirtmek gerekir ki hukuki yarar dava koşuludur.
    Somut olayda, yukarıda bahsi geçen bozma ilamı doğrultusunda, yeniden keşif yapılmış, 21/02/2013 hakim havale tarihli İnşaat Bilirkişisi İlhan Uzun"un tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; kümesin sonradan teferruat olarak yapılan basit tuğla duvarlı, sıvasız, boyasız bir yapı olduğu belirtilmiştir. Aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen kümesin (teferruat) niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
    Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak....nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu,....davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen kümes yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Yine, keşif sonrası mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi ....4/04/2014 tarihinde düzenlediği bilirkişi raporunda, kamulaştırma sahası içinde kalan yapıların tespiti yapılmış ve kamulaştırma sahası içinde, altında ahır bulunan 114,00 m2 lik iki katlı evin 22,00 m2"si ile kümesin tamamının kaldığı belirtilmiştir. Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; altında ahır bulunan 114,00 m2"lik iki katlı evin 22,00 m2"sinin kamulaştırma sahası içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkeme kararında ise; altında ahır bulunan 114 m2"lik iki katlı evin ve kümesin tamamının davacı adına tespitine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile mahkemece verilen karar arasında çelişki doğmuştur. Fen bilirkişisi raporu ekinde yer alan krokide evin hangi bölümlerinin kamulaştırma sahası içinde kalıp kalmadığı anlaşılamamaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek, düzenlenecek ek raporla; dava konusu muhdesatın hangi kısımlarının kamulaştırma sahasında kalıp kalmadığının bir kroki ile belirlenmesi ve bilirkişi raporu ile hüküm arasındaki çelişkinin giderilerek karar verilmesi olmalıdır. Bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılardan Çekerek Mal Müdürlüğü temsilcisinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi