Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2108
Karar No: 2022/2591
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2108 Esas 2022/2591 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, belediyede çalışırken ücretinin düşük gösterildiğini, daha sonra da devredildiği hastanede de ücretinin düşük gösterildiğini iddia ederek eksik ödendiği alacaklarını talep etmiştir. Davacı arabulucuya başvurmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi davayı kabul etmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü kabul ettiği davalı işverenin, arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edildiği için davanın bir kısmının usulden reddedilmesi gerektiğini ve faizin işletilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/1 maddesi işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, maddenin 2. fıkrasında ise arabulucuya başvurulmadan dava açılması durumunda dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlere göre, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerr
9. Hukuk Dairesi         2022/2108 E.  ,  2022/2591 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 29. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının ... ... Belediye Başkanlığında çalıştığını, belediyelerin kapatılması ve ihtiyaç fazlası personelin başka kurumlara devir edilmesine ilişkin yasa gereği 2010 yılında davalı ... Bakanlığına bağlı ... ... Doğum Hastanesine devredildiğini halen hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiğini, davacının Belediyede çalıştığı dönemde ... Sendikası üyesi olduğunu, ataması sonrasında ... İş sendikasına üye olduğunu, bu üyeliğinin işverenine bildirildiğini, belediyede çalıştığı sürede ... Sendikasının Toplu İş Sözleşmelerinin uygulanmadığını, ücretinin düşük gösterildiğini, daha sonra da ... Bakanlığına devirden sonra ücretinin düşük gösterildiğini, 01.01.2004 tarihînden itibaren ... Sendikası ile ... Belediyesi arasındaki Toplu İş Sözleşmesinin uygulanarak devir tarihindeki yevmiyesinin bulunmasını, bulunan yevmiye üzerine ... İş Sendikası ile ... arasındaki Toplu İş Sözleşmesi hükümlerindeki zam maddelerine göre davacının ücretinin bulunmasını, ücret farkı, ilave tediye farkı, akdi ikramiye farkı ve hizmet zammı farkının hesap edilmesini, her alacağın ay ay faiz tarihinin belirtilmesini talep ederek fark hizmet zammı, işçilik ücreti, ilave tediye ve akdi ikramiye, farkı alacaklarına ilişkin talebin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, açılan davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davacıların devir tarihi öncesi doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklarından davalı kurumun sorumlu olmayacağını, davacının belediyede çalıştığı dönemler açısından Belediye ve Sendika arasındaki Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uygulanarak yevmiyenin bulunmasına dair talebin yerinde olmadığını, davacının alacaklarının nakil tarihi itibarıyla geçerli ücretler üzerinden ödendiğini, dava dilekçesinde talep edilen faizin başlangıç tarihini ve niteliğini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/1 maddesi uyarınca "Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı" olarak düzenlenmiş olup, maddenin 2. fıkrasında ise "Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." denilmiştir.
    Somut olayda; davacı vekili tarafından, davacının ... ... Belediye Başkanlığında çalıştığını, belediyelerin kapatılması ve ihtiyaç fazlası personelin başka kurumlara devir edilmesine ilişkin yasa gereği 2010 yılında davalı ... Bakanlığına bağlı ... ... Doğum Hastanesine devredildiği, halen hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiği, davacının belediyede çalıştığı dönemde ... Sendikası üyesi olduğu, ataması sonrasında ... İş sendikasına üye olduğu,bu üyeliğinin işverenine bildirildiği, belediyede çalıştığı sürede ... Sendikasının Toplu İş Sözleşmelerinin uygulanmadığını, ücretinin düşük gösterildiği, daha sonra da ... Bakanlığına devirden sonra ücretinin düşük gösterildiği, 01.01.2004 tarihînden itibaren ... Sendikası ile ... Belediyesi arasındaki Toplu İş Sözleşmesinin uygulanarak devir tarihindeki yevmiyesinin bulunması, bulunan yevmiye üzerine ... İş Sendikası ile ... arasındaki Toplu İş Sözleşmesi hükümlerindeki zam maddelerine göre davacının ücretinin bulunması ve davacının alacaklarının eksik ödendiği iddiasıyla arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 23/05/2019 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Bununla birlikte Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporundaki hesaplamalar ise Toplu İş Sözleşmesine göre ödeme tarihi olarak kabul edilen günler ile dava tarihi olan 14/06/2019 tarihleri arası dönem esas alınarak yapılmıştır. Arabuluculuk faaliyeti ise, tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir.

    Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan, son tutanak tarihi ile 14/06/2019 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkemece hüküm altına alına fark ücret alacaklarına bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporunda hesaplanan her bir alacak kalemi için temerrüt tarihi olarak her ayın farklı bir günü ödeme günü olarak belirtilmiştir.
    Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir. Dolayısıyla Mahkemece hüküm altına alınan fark alacaklarına daha önce temerrüdün gerçekleştiği ispat edilemediğinden, arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi