21. Hukuk Dairesi 2016/14748 E. , 2018/2376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01.09.1981 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalık başlangıç tarihinin 01.09.1981 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının sigortalılık başlangıç tarihi olarak 18 yaşını doldurduğu 14/05/1982 tarihinin esas alınmasına, işe giriş bildirgesinde 01/09/1981 tarihinde sigortalı olarak 1 gün çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ...i tic. Ve a.ş. ...mah. Doğu cad. No:26 ...adres ve ünvanlı 2.2431.34925.43.01 nolu işyerinden işveren tarafından 14.10.1981 tarihinde imzalanarak Kuruma intikal ettirilen işe giriş bildirgesine istinaden davacının 01.09.1981 tarihi ve 11996310 sigorta sicil numarası ile işe giriş bildirgesinin verildiği, 15.01.1981-180713 varide nosuyla kurum kaydına alındığı, işyerinin 25.05.1981-01.06.1981 tarihinde kanun kapsamında olduğu, dönem bordrosunun olmadığı, davacı tanıklarının ve 1981-2 dönem bordrosunda adı bulunan tanık ..."nin çalışmayı doğrular nitelikte beyanda bulundukları, kolluk araştırmasına davacı ve işvereni bilen tanıyan olmadığından bahisle olumsuz cevap verildiği, davacının hizmet döküm cetveline göre 11.01.1982 başlangıç 1982-1,2 ve 3. dönemde 4-a hizmetlerinin göründüğü anlaşılmaktadır.
Somut olayda, 2.2431.34925.43.01 sicil nolu işyerinin 25.05.1981-01.06.1981 tarihinleri arasında kanun kapsamında olduğu anlaşıldığına göre işe giriş bildirgesinin verildiği 01.09.1981 tarihinde kapsamda ve faaliyette olup olmadığı araştırılıp, açıklığa kavuşturulmadan, davacının hizmet döküm cetveline göre dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı tartışılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş, işyerinin işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte faaliyette olup olmadığını araştırıp açıklığa kavuşturmak ve davacının hizmet döküm cetveline göre dava açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığını tartışarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.