8. Hukuk Dairesi 2015/7723 E. , 2017/10403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 381 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin vekil edenine , 1/2 hissesinin ise Hazineye ait olduğunu, taşınmazda bulunan 3 katlı ev ve dükkanın vekil edeni tarafından yapıldığını belirterek, dava konusu taşınmaz üstünde bulunan muhdesatların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, 381 ada 3 perselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki yapının davacı tarafca meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istediğine ilişkindir.
Toplanan delillerden paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıtlı ve ortaklığın giderilmesi davasına konu olduğu belirlenen 38 ada 3 parsel sayılı taşınmazın "kargir dükkan" niteliği ile kayıtlı olduğu ve taşınmazın kadastro tespitinin 4/3/1967 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu kaydına göre; dava konusu taşınmaz davacı ....adına 29/02/2012 tarihli satış işlemi ile tescil edilmiştir. Diğer malikler olan ....imlik bilgilerine ulaşılamadığından kayyım vasıtası ile davada temsil edilmişlerdir.
Dosya içeriğne göre; duruşma sırasında dinlenen davacı tanığı....., dava konusu taşınmazın davacı tarafa ait olduğunu bildiğini, diğer tapu maliklerini tanımadığını beyan etmiştir. Mahkemece, dosyadaki bilgi ve belgelere göre ve mahkemece dinlenen tanık beyanı da esas alınmak suretiyle dava kabul edilmiştir. Ancak, bahsi geçen tanığın beyanının davanın ispatı açısından yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu sebeple, söz konusu muhdesatın kim tarafından, ne zaman yapıldığının ayrıntılı bir şekilde tanığa sorularak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz tanık beyanına göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Yine; tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan İnşaat bilirkişisi raporuna göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bodrum, zemin ve iki kat olmak üzere dört kattan oluşan bir yapı olduğu ve yapının oldukça eski olduğu tespit edilmiştir. -//-
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği kuşkusuzdur.
Şu halde, dava konusu muhdesatların kadastro tespit gününden önce meydana getirildiğinin belirlenmesi halinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verileceği tartışmasızdır. Ne var ki Mahkemece bu doğrultuda yeterince araştırma yapılmadığı için davaya konu edilen muhdesatlar ile tapu kaydında gösterilen muhdesatların aynı olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Hal böyle olunca; az yukarıda açıklanan hukuki olgunun belirlenmesi açısından İnşaat bilirkişinden ek rapor alınarak yapıların hangi tarihte yapıldığının ve yaşının duraksamasız belirlenmesi, bunun sonucunda davada hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, muhdesatın kadastro tespit gününden sonra meydana getirilen bölümleri var ise buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde iadesine 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.