16. Hukuk Dairesi 2016/6547 E. , 2019/1373 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... İlçesi çalışma alanında bulunan temyize konu 124 ada 1, 2, 3, 4, 135 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 2.109.24, 2.525.37, 231.40, 83.37 ve 457.82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 124 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 124 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 124 ada 4 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 135 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Tüzel Kişiliği adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların mera olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- 124 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, çekişmeli taşınmazların mera olmadıkları gibi zilyetlikle iktisap koşullarının da davalılar lehine gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine, 1937 tarih 79 tahrir nolu “mera” niteliğindeki vergi kaydına da dayanmak suretiyle çekişmeli taşınmazların mera olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Ne var ki; mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmekle birlikte taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri gibi özel mülkiyete konu edilemeyecek yerlerden olup olmadığı sorulup saptanılmamış, yerel bilirkişi beyanlarında dava konusu olup mahkemece “mera” olarak sınırlandırılan komşu 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaz köy halkının hayvanlarını otlattığı yer olarak belirtilmesine karşın temyize konu taşınmazlarında buyerden kazanılıp kazanılmadığı, bu taşınmaz ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı belirlenmemiş, vergi kayıt uygulamasında komşu parsel tutanak ve dayanaklarından da yararlanılmamıştır. Öte yandan bir arazisinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğrafı incelemesi de yapılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle çekişmeli taşınmazlara ait tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile taşınmaza yakın komşu durumunda bulunan 123 ada 1, 125 ada 2, 3, 5, 133 ada 1, 2 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan mahalli bilirkişi ve tanıklara dayanak vergi kaydındaki bilgiler ve sınırlar okunarak vergi kaydının kapsamı belirlenmeli, kayıt uygulamasında komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, öte yandan çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak yada genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, taşınmazların görüntüsü ve taşınmazlara komşu olup mera olarak sınırlandırılan 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansımalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir, kayıt uygulamasını ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, 3 kişilik uzman ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan, mera olarak sınırlandırılan 124 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını ve taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırları ve niteliği, komşu mera parseli ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, öncesinin ne olduğu, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.