Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/884
Karar No: 2018/2389
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/884 Esas 2018/2389 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/884 E.  ,  2018/2389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ilk işe giriş tarihinin 01/04/1985 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, ...Mobilya- ... ...adına tescilli mobilya imalatı işyerinde ilk işe giriş tarihinin 01 / 04 / 1985 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı SGK vekilince temyiz edilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dairemizce iki kez bozulan dosyada, ilk bozma ilamının verilen yetkisizlik kararının yerinde olmadığına dair olduğu, ikinci bozma ilamının yeterli araştırma yapılmadan kararın tesis edildiğine yönelik olduğu görülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 16/10/1967 doğumlu davacının, bildirgedeki işe giriş tarihi olan 01/04/1985 tarihinde 17 yaşında olduğu, 01.04.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin ... Mahallesi Bağlar sok. ... Mevkii/ ... adresindeki ... sicil numaralı ...Mobilya- ... ...adına tescilli mobilya imalatı işyerinden Kuruma verildiği, anılan işyeri sicil numarasının işverenin susurluk ilçesindeki mobilya imalatı işyerine ait olduğu, 1983-1987 yılları arasında yasa kapsamında olduğu, Kurum denetmenleri tarafından tutulan tutanakta, bildirgedeki adreste belirtilen tarihte böyle bir işyerinin hiç varolmadığının tespit edildiği, davacının ... ilçesinde çalışma iddiasının olduğu, davacının sigorta sicil numarasının ... ilinden verilen işe giriş bildirgesinin verildiği yıla ait serilerden olduğu, işyerinden 1985 / 1- 2-3. dönem bordroları verilmediği, davacının hizmet cetvelinde 01/04/1989 tarihinde 4/A çalışmasının başladığı, ... cad.No:76 ... adresinde zabıtaca komşu işyeri tespit edilemediği, Kurum denetmeni tarafından yapılan araştırmada bu adrese ilişkin ...’a ait ... isimli işyerini tespit etdildiği ancak işveren ya da çalışanlarının tanık olarak dinlenmediği, kolluk tarafından İstasyon cad. .../ ... adresinde ... ve ...’in komşu işyeri olduğunun tespit edildiği, ancak davacı vekilince bütün çalışmanın ... da geçtiğinin belirtilmesi nedeniyle Susurluk ilçesinde tespit edilen tanıkların Mahkemece dinlenmediği, ... adresinde ...Mobilya- ... ...adına tescilli mobilya imalatı işyerinin tescil bilgileri ve yasa kapsamında olduğu tarihlere ilişkin dosyada bilgi olmadığı, davacı tanıklarından ...Ocakdan ve ...’ın işyerini 1985 yılında ...’e devrettiklerini ve devirden sonra davacının orada çalıştığını söyledikleri, ancak vergi mükellefiyet kayıtlarının olmadığı, ...’ın 1983/1-2. dönemde ...’e ait Susurluk adresindeki ... sicil numaralı işyerinde 160 gün çalışması olduğu, üçüncü tanık ...’nin ise anılan işyerinde birlikte bir süre çalıştıklarını beyan ettiği, ancak bozmadan sonra getirtilen hizmet cetvelinde işyeri ile ilgisinin tespit edilemediği, bozma ilamında belirtilmesine rağmen Mahkemece 506 sayılı kanunun 60/G maddesinin uygulanmadığı, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş;Kurumdan tekrar mobilya imalatına ilişkin, ...’e ait ...’da işyeri olup olmadığını sormak , varsa tescil bilgilerini istemek ve talep tarihinde işyerinin yasa kapsamında olup olmadığını sorgulamak,denetmen raporuyla tespit edilen ...’a ait ... isimli komşu işyeri çalışanı veya işverenin tanık olarak beyanına başvurmak, işe giriş bildirgesinin aslını Kurumdan getirterek imzanın ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit ettirmek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra 506 sayılı Kanunun 60/G ve Geçici 54. maddelerini gözönünde tutarak sigorta başlangıç tarihini tespit etmek ve sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi