20. Hukuk Dairesi 2016/14211 E. , 2019/5075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., birleşen dosya davacısı Hazine temsilcisi ve asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle süresinde olan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında,.....köyü;102 ada 148 parsel nolu 72844,75 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla davalı gerçek kişiler adına tespit görmüş olup üzerinde ""2925,01 m2"lik kısmı üzerinde ..... Belediyesi lehine daimi irtifak hakkı tesis edilmiştir"" şerhi mevcuttur.102 ada 146 parsel nolu 11769,58 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla davalı gerçek kişiler adına tespit görmüştür.
102 ada 147 parsel nolu 4881,26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden tarla vasfıyla davalı gerçek kişiler adına tespit görmüş, davacı Hazine ve asli müdahil Orman Yönetiminin tespit maliklerine karşı açtıkları dava neticesinde ..... Kadastro Mahkemesinin 2009/861- 2010/402 E.K. sayılı kararı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28.01.2014 tarih, 2013/9089- 2014/1332 E.K. sayılı onama kararı ile hükmen orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş ve tapusu oluşmuştur.
Davacı ..., 13/07/2009 tarihli dilekçesi ile; ....102 ada 146, 147 ve 148 parsel numaralı taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan bu tespit ve tescil işleminin hatalı olduğunu, taşınmazların babası olan ..."dan miras kaldığını belirterek, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile babası adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacısı Hazine, ibraz etmiş olduğu 15/07/2009 havale tarihli iki farklı dava dilekçesi ile; .....ait olan 102 ada 146 ve 148 parsel numaralı taşınmazın evveliyatından beri Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu belirterek, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahil Orman Yönetimi, 08/07/2015 tarihli müdahale dilekçesi ile dava konusu 102 ada 147 parsel numaralı taşınmazın, daha önce mahkememizin kesinleşen 2009/861 E. - 2010/402 K. sayılı dava dosyasında verilen hüküm ile orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini belirterek, dava konusu 102 ada 147 parsel numaralı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde:
1-Davacı ..."ın davasının sübut bulmadığından reddine,
2-Birleşen dosya davacısı Hazine ile asli müdahil Orman Yönetiminin dava konusu 102 ada 147 parsel numaralı taşınmaza yönelik davalarının sübut bulmadığından ayrı ayrı reddine;
Birleşen dosya davacısı Hazinenin 102 ada 146 ve 148 parsel numaralı taşınmazlara yönelik davasının kısmen kabulüne,
Dava konusu Torlar köyü 102 ada 146 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile; Taşınmazın, orman bilirkişisinin 06/05/2016 havale tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 2766,28 m2 miktarındaki bölümünün orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 9003,30 m2 miktarındaki bölümünün kadastro tespitindeki gibi aynı vasıf ve mahiyette tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline;
Dava konusu 102 ada 148 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın, orman bilirkişisinin 06/05/2016 havale tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 3396,95 m2 miktarındaki, (C) harfi ile gösterilen 1060,26 m2 miktarındaki, (D) harfi ile gösterilen 1197,65 m2 miktarındaki, (E) harfi ile gösterilen 872,19 m2 miktarındaki ve (F) harfi ile gösterilen 380,17 m2 miktarındaki bölümlerinin orman vasfıyla Hazine adına, tapuya kayıt ve tescillerine, (A) harfi ile gösterilen 28091,94 m2 miktarındaki bölümünün ve (A1) harfi ile gösterilen 37845,59 m2 miktarındaki bölümlerinin kadastro tespitindeki gibi aynı vasıf ve mahiyette tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tescillerine;
Dava konusu 147 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitindeki gibi aynı vasıf ve mahiyette tespit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., birleşen dosya davacısı Hazine temsilcisi ve asli müdahil Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
ava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
ekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
1)İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı ..."ın iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmakla yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Hazine ve Orman Yönetiminin 102 ada 146 parselin (A) kısmı ile 102 ada 147 ve 148 parseller yönünden temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; öncelikle dava konusu 102 ada 147 parsel nolu taşınmazın ..... Kadastro Mahkemesinin 2009/861 E. - 2010/402 K. sayılı dava dosyası ile davalı olduğu orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği ve kesinleştiği anlaşılmakla birlikte aynı parselin işbu dosyada da davalı olduğu anlaşıldığından önceki dosyanın kesinleştirilmesinin yapılamayacağı davalı hale getirilerek işbu dosya ile birleştirilmesi düşünülmeden hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Ayrıca mahkemece alınan raporlarda dava konusu 147 nolu parselin orman vasfında olduğu açıklanmasına rağmen tespit malikleri adına tapuya tescil edildiği görülmekle gerekçesi açıklanmadan hem raporların aksi yönünde karar verilmesi hemde aynı parsel hakkında birbiriyle çelişkili iki farklı karar verilmesi de usul ve kanuna aykırı olmuştur.
Yine, dava konusu taşınmazlardan 148 parsel nolu taşınmazın üzerinde ""2925,01 m2"lik kısmı üzerinde ..... Belediyesi lehine daimi irtifak hakkı tesis edilmiştir"" şerhi mevcut olduğu halde şerh sahibinin davada taraf olmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Ayrıca, 102 ada 146 parselin (A) kısmı ile 148 parsel yönünden hükme dayanak yapılan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların genel eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazların niteliğinin saptanması bakımından taşınmazın bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli ve tespit tarihinden 15- 20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler getirtilerek keşifte usulünce uygulanmamış ve raporlar denetime elverişli olmadığından taşınmazların evveliyatının orman olup olmadığı ve gerçek kişiler lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur.O halde, mahkemece, öncelikle çekişmeli 102 ada 148 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında görülen şerh sahibinin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, tarafların ileri sürecekleri delilleri toplanmalı; birbiri ile çelişkili kararlar ve mükerrer tapu kaydı oluşmasını önlemek amacıyla 102 ada 147 parsel nolu taşınmaza ait dava dosyası davalı hale getirilerek işbu dosya ile birleştirilmeli, dava konusu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları ile çekişmeli taşınmazları kapsayan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği 2009 tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, önceki bilirkişiler dışında halen.... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir harita mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığını gösterir bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Bir nolu bent gereğince; davacı ..."ın temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İki nolu bent gereğince; birleşen dosya davacısı Hazine temsilcisi ve asli müdahil Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/09/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.