11. Hukuk Dairesi 2018/4245 E. , 2019/5409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davanın Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10/07/2018 tarih ve 2018/284-2018/142 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi Dahili Davalı Hasan Atıcı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 13.11.1997 tarihinde kurulduğunu, hissedarlardan ..."ün yeğeni Mustafa Kurt"u 2010 yılında kayyım tayin ettirdiğini ve 29.11.2012 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkilinin adresi bilindiği halde genel kurul davetiyesi gönderilmeden şirketin tasfiyesi gündemiyle olağanüstü genel kurul yapıldığını, müvekkili vekalet vermediği halde vekalet verilmiş gibi hissedar ..."ün kendisini temsil ettiğini, tasfiye kararı alındığını ve şirkete ait gayrimenkulun değerinin altında Hasan Atıcı isimli kişiye satışının yapıldığını, genel kurula çağrı usulüne uyulmadan yapılan genel kurulun usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, Kervan Eğitim Hizmetleri Tic. A.Ş."nin 23.12.2012 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptalini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı vekili, müvekkilinin davaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, tapuya güven ilkesi gereğince davalı şirketten gayrimenkul satın aldığını, davacının tapu iptaline dair talebinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, 10.10.2014 tarihli celsede alınan 1 no"lu ara karardan dönülerek dahili davalı Hasan Atıcı’nın dahili davalı sıfatının kaldırılmasına, davacının genel kurul toplantısında kullanılan vekâletnamenin kendisi tarafından verilmediği iddiasına dair savcılıkça yapılan soruşturma sonucu verilen takipsizlik kararının kesinleştiği, davaya konu vekaletnamenin noterden tasdikli olmadığı, ...’ün vekaletnamenin faks ile geldiğini bildirdiği, vekâletnamenin noter onaylı olmadığı ya da noterde düzenlenmiş imza sirküleri eki olmadığı için geçerli olmadığı, bakanlık komiserinin raporunda ortaklara yapılan tebligatların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı konusunda da bilgi verilmediği, genel kurul toplantısının konusunun şirketin tasfiyesi olup gündemde olmayan karar alınamayacağı, tasfiye konusunda karar nisabının %75 olduğu, davacının şirketteki payının %38 olduğu ve toplantıda %61"lik payın temsil edildiği, davacının vekaletnamesi geçersiz olup şirketin tasfiyesi için alınan karar %61"lik hissedar payı ile alındığından %75 karar nisabının sağlanamadığı, tasfiye kararının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 23.12.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, dahili davalı Hasan Atıcı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı Hasan Atıcı vekilinin 2 nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Usul hukukunda dahili dava müessesesi olmadığından davalı Hasan Atıcı’ya bu sıfatı yükleyen ara karardan dönüldüğüne ve bu kişi kendisini vekille temsil ettirdiğine göre yararına karar tarihindeki AAÜT"nin 7/2 maddesi uyarınca vekalet ücreti verilmesi gerekirken mahkemece vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle Hasan Atıcı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Hasan Atıcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.