3. Hukuk Dairesi 2017/15087 E. , 2019/2162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanakları ile aleyhine işlem yapıldığını, tutanaklarda belirtildiği gibi kuruma kayıtlı olmayan sayacın kullanıcısı olduğunu, sayaca herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını, kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen fatura bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; öncelikle davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının birden fazla kez gerek abonesiz, kayıtsız ve mühürsüz sayaç üzerinden, gerekse sayaçsız kaçak elektrik kullandığının, kaçak tespit tutanakları ile sabit olduğunu, bu tutanaklara istinaden davacı adına EPDK Kurul Kararları gereği usulüne uygun fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının, dava konusu edilen fatura bedellerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kaçak tespit tutanaklarından kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
1-) 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tükeci ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Somut olayda; dava konusu kaçak tespit tutanakları incelendiğinde, kaçak tespit tutanakları davacının abonesiz kaçak elektrik kullandığı hususunun tespit edildiği davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesinin bulunmadığı görülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; somut olayın haksız fiil hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri"nin görevli olduğu dikkate alınarak, görevsizlik nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.