9. Hukuk Dairesi 2015/30364 E. , 2019/4019 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 03/08/2006-03/12/2013 tarihleri arasında alüminyum kesim işinde çalıştığını, emeklilik sebebiyle ve haklı nedenle iş akdini feshettiği halde, yasa gereği kendisine yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını, davacının yaptığı iş karşılığında almakta olduğu son aylık net ücretinin 1.000,00TL +AGİ olduğunu, ücretin asgari kısmının bankadan, geri kalan kısmının ise elden ödendiğini, işyerinde yemek ve servis hizmetinin davalı işverenlikçe karşılandığını, davacının çalışma süresince 1 hafta 08:00-20:00 saatleri arasında gündüz vardiyasında, 1 hafta 20:00-08:00 saatleri arasında gece vardiyasında olmak üzere, haftada 6 gün çalıştığını, yine ulusal bayram ve resmi tatil günlerinde de çalıştığını, ancak fazla mesai ve ulusal bayram ile resmi tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, işyerinde işlerin yoğun olması nedeniyle yıllık izinlerin eksik kullandırıldığını, kullandırılmayan yıllık izinlerin karşılığı ücretlerin ödenmediğini, davacının emeklilik nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshederek, kıdem tazminatı ve yukarıda belirtilen işçilik alacaklarının ödenmesini şifahi olarak, ayrıca noter ihtarnamesi mukabilinde talep etmiş olmasına ve SGK’dan çıkış işlemi ile sabit olduğu üzere, iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırmış olması davalı işverenliğin de kabulünde olmasına rağmen, kıdem tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek,kıdem tazminatı,fazla mesai, resmi tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talep ettiği alacaklar ile ilgili zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde davalı iş yerinde 03/08/2006-03/12/2013 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını iddia etmiş ise de, 09/08/2006-30/11/2006 tarihleri arasında Al-Mak Al.ve Mak. San.Ltd.Şti.’de, 01/12/2006-31/08/2007 tarihleri arasında Almak Al.ve Mak. San.Ltd.Şti.’de, 01/09/2007-28/02/2009 tarihleri arasında Derin Al.Ekst.ve Eloksal Tes.San. ve Tic. Ltd.Şti.’de(Almak Al. Ekst.Tes.San.ve Tic.Ltd.Şti.), 02/03/2009-31/03/2009 tarihleri arasında Almak Al.ve Mak. San.Ltd.Şti.’de, 01/04/2009-31/10/2010 tarihleri arasında Derin Al.Ekst.ve Eloksal Tes.San. ve Tic. Ltd.Şti.’de ve 02/11/2010-30/11/2013 tarihleri arasında 3D Al.San. ve Tic.A.Ş. (Asistal Al. San. ve Tic. A.Ş.) bünyesinde çalıştığını, 02/11/2010-30/11/2013 tarihleri arasında geçen dönem dışında diğer tüm çalışma dönemlerinin tasfiye edilmek suretiyle sona erdirildiğini, bu durumun dosyaya sunulan işe giriş ve işten çıkış bildirgeleri ile davacının imzasını havi istifa dilekçeleri ve herhangi bir ihtirazı kayıt içermeyen davacı tarafından imzalı ibranameler ile sabit olduğunu, zira son dönem çalışması dışındaki çalışmaları için (01/11/2010 öncesi) davacıya ikale sözleşmesi çerçevesinde; 22/09/2011 tarih ve 1.200,00TL, 20/10/2011 tarih ve 1.200,00TL ve 24/11/2011 tarih ve 1.295,00TL tutarlarında 3 adet senet verildiğini ve bunlardan ilkinin davacıya ödendiğini, davacının en son 02/11/2010-30/11/2013 tarihleri arasında çalışmış olduğu dönem sonunda emeklilik nedeniyle ayrıldığını, bu durumun da işten ayrılma bildirgesi ve davacının fesih yazısıyla sabit olduğunu, davacının bu döneme ilişkin kıdem tazminatının davalı işverenlikçe ödeneceğini, davacının işten ayrıldığı dönemde şirketin işlerinin kötüye gitmesi, siparişlerin azalması ve halen ekonomik durgunluk nedeniyle davacıya ödeme yapılamadığını, diğer çalışma dönemlerine ilişkin hiçbir alacağı ve sair hakkının kalmadığını, davacının şirketi ibra ettiğini, davacının ücretine ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, asgari ücret aldığını, bu durumun davacı tarafından imzalı ücret bordroları, banka kayıtları ve SGK kayıtlarıyla sabit olduğunu, davacının çalışma saatlerine ilişkin iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, işyerinde yasasının öngördüğü şekilde aylık 225 saat çalışma yapıldığını ve fazla çalışma uygulamasının bulunmadığını, yine davacının bayram veya resmi tatillerde çalışmadığını, yıllık izinlerini tam ve eksiksiz şekilde kullandığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde;davacının 09/08/2006-30/11/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde kesim işçisi olarak çalıştığı, en son aylık ücretinin net 1.000 TL olduğunun anlaşıldığı,davacının 02/11/2010-30/11/2013 tarih aralığından önceki dönemlerin kıdem tazminatı açısından tasfiye edilip edilmediği noktasında toplandığı,davalı işverenlikçe davacıya son dönem çalışması dışındaki çalışmaları için (01/11/2010 öncesi) ikale sözleşmesi çerçevesinde; 22/09/2011 tarih ve 1.200,00TL, 20/10/2011 tarih ve 1.200,00TL ve 24/11/2011 tarih ve 1.295,00TL tutarlarında 3 adet senet verildiği ve bunlardan ilkinin davacıya ödendiği iddia olunmuş ise de, dosya içeriğinde bahsi geçen senetlerin davacıya verildiğine ve ilkinin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamış olmakla birlikte, dosya içeriğinde davacının bu hususa ilişkin itirazına da rastlanmadığından, ödenen miktarın iş akdinin devamı sırasında ödenmiş olması nedeniyle avans olarak kabulü ile bilirkişi tarafından yasal faizi ile birlikte güncellenerek mahsup edilmek suretiyle yapılan hesaplamaya itibar edilerek, davacının hakettiği 10.956,07 TL kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği,tanık beyanları değerlendirilmek sureti ile bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibar edilerek, bir kimsenin uzun süre izin ve tatil yapmaksızın çalışması hayatın olağan akışına aykırı olacağından, davacının icra ettiği meslek, çalışma süresi ve koşulları dikkate alınarak takdiren 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği,işçinin çalıştığı süre içinde yıllık ücretli izinlerini kullandığının yazılı bir belge ile ispatı işverene ait olup, davalı tarafça ibraz edilen işyeri kayıtlarından davacının bir kısım yıllık ücretli izinlerini kullanmış olduğunun anlaşıldığı, davacının çalışma süresine göre hakkettiği yılık izin süresinden kullanılan izin süresi düşülerek, kalan yıllık ücretli izin alacağı miktarı belirlendiği,Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27/06/2011 tarih, 2011/24864 Esas, 2011/18941 Karar sayılı ilamı ile fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağından, yapılan hakkaniyet indirimleri sebebi ile reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyeceği belirlendiğinden reddedilen fazla çalışma ve genel tatil ücreti üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm ,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının kıdem tazminatı,yıllık izin ücreti,fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacak talepleri ıslah dilekçesi doğrultusunda kabul edilmiş olup,mahkemece fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağından, yapılan taktiri indirimler sebebi ile reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyeceğinden taktiri indirim nedeni ile reddedilen fazla çalışma ve genel tatil ücreti üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinin gerekçede belirtilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de;bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine;
"9-Reddedilen miktar taktiri indirimden kaynaklandığından vekil ile temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına" bendinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/ 8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.