3. Hukuk Dairesi 2019/1262 E. , 2019/2197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki (asıl ve birleşen dosyada) tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili,davalı ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Koop. vekili, dahili davalı ...Ş. vekili,dahili davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kısıtlı ..."nin olay tarihinde davalı ..."nin tarlasında, davalı kooperatife ait ve kooperatif çalışanı davalı ..."ın kullandığı sılaj makinesine mısır biçilirken ayağını kaptırdığını ve ayağının bileğinden kesildiğini, olayın saat 23:00"de meydana geldiğini, çok uzun süre çalışıp yorgun düşen ...’nin akli dengesinin de yerinde olmadığını, şuursuzca çalıştırıldığını, davalıların gereken özeni göstermedikleri için söz konusu kazanın meydana geldiğini ileri sürerek, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın ( maddi tazminat ıslah ile 92.796,23 TL’ye yükseltildi) olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... ,olayda kusuru bulunmadığını, akli dengesi yerinde olmayan davacıyı çalışmaya gönderen babasının kusurlu olduğunu, kendisinin kooperatifte işçi olduğunu, araç arızalandığı için saat 15:00"de çalışmaya başladıklarını, makineye mısırın el ile verildiğini, davacının ayağını makineye nasıl kaptırdığını görmediğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Davalı ... , zamanaşımı ve husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini,esas yönünden ise,olayda kusuru bulunmadığını, davacının çalışmasına anne ve babasının izin verdiğini,davacının daha önce de bulduğu işlerde çalıştığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif,cevap dilekçesi sunmamış;aşamalardaki beyanlarında ise,savcılık soruşturmasında şikayetçi olmayan davacının tazminat talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davacı,Dairemizin bozma ilamı sonrasında açtığı ve eldeki dava dosyasında birleşen mahkemenin 2016/348 E. sayılı davasında,asıl dosyada bozma ilamı sonrasında alınan 17.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda 136.705,13 TL maddi tazminat alacakları olduğunun belirlendiğini,asıl davada ıslah ettikleri kısmın dışında kalan bakiye 32.759,84 TL’nin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... birleşen dosyaya cevabında,tarafına kusur izafe edilemeyeceğini,davacının akıl hastası olduğunu,kazaya da bu durumunun neden olduğunu,davacının mahkeme kararı ile kısıtlandığını,kaza sonrası davacının vasisi İsmail, anne ve babası ve kendileri arasında anlaşma imzalandığını ve bir miktar para ödendiğini,ödenen 4.000 TL’nin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar,birleşen davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemenin 2016/348 E.-2017/138 K. sayılı dava dosyası mahkemenin 15.03.2017 tarihli kararı ile eldeki temyize konu edilen dava dosyasında birleştirilmiştir.
Bozma öncesi mahkemece;davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın davalı ... vekili ile davalı Kooperatif vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise,Dairemizin 12.06.2014 tarih ve 2014/723 E.- 2014/9553 K. sayılı ilamı ile ‘’...sair temyiz itirazlarının reddine,...mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden rapora itirazları karşılayacak ve davacı ile anne babasının kusurunu değerlendirecek şekilde gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınmak suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre verilmesi,...davalı ... hakkındaki davanın reddi nedeniyle temyizine gelince; davada verilen mahkeme kararı, bir taraftaki ihtiyari dava arkadaşları ile karşı taraf arasındaki ilişkide kesin hüküm teşkil eder.(HUMK 237.md.) Buna karşılık mahkemenin kararı (kararda dava arkadaşlarının rücu hakları ayrıca belirtilmiş değilse) bir taraftaki ihtiyari dava arkadaşları arasındaki ilişkide kesin hüküm teşkil etmez. Çünkü, bir taraftaki ihtiyari dava arkadaşları o davada karşılıklı taraf olarak bulunmuş değillerdir. Böyle bir hüküm ise, ihtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları yeni bir davada kesin hüküm teşkil etmeyecektir.(Prof. Dr. Baki Kuru İst. 2001. HMUK. c.3. sf.3379-3380)
Mahkemece, açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin bozma ilamı sonrasında mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise,
A. Asıl davanın kabulüne; 1)92.796,23-TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılar ... , ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı, ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,reddine; davalılar ... , ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı yönünden olay tarihi olan 10.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalılar ... Sigorta A.Ş.ve ... Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 06/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline;
A.2) 5000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar ... ve ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,
A.3) Davalı ... yönünden davanın usulü müktesep hak nedeniyle reddine,
B. Birleşen dava 2016/348 E. sayılı dava dosyası yönünden davanın kabulü ile,
B.1) 32.759,84-TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılar ..., ... , ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı ve ... Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, reddine, davalılar ..., ..., ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanlığı yönünden olay tarihi olan 10.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalı ...Ş. yönünden dava tarihi olan 30/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı ... vekili,davalı ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Koop. Vekili,dahili davalı ...Ş. vekili,dahili davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazıca, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı ... vekili ile davalı ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Koop. vekilinin tüm, dahili davalı ...Ş. vekili ile dahili davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Asıl davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"da, ne de birleşen dava tarihi ve karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"da dahili davalı diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır.
Bu kapsamda;somut olaya bakıldığında ise,mahkemece asıl dava yönünden, asıl davada ihbar olunan sıfatına haiz olan ve mahkemece bozma öncesi kurulan hükümde de aleyhlerine bu nedenle hüküm tesis edilmeyen ihbar olunanlar ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş. yönünden bozma sonrası tesis edilen hükümde ‘’davalı’’ sıfatı ile hüküm altına alınan tazminattan sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
Mahkemenin birleşen 2016/348 E. sayılı dava dosyası yönünden ise,her ne kadar ... Sigorta A.Ş. birleşen davada davalı olarak gösterilmiş,bu sıfatla da ... Sigorta A.Ş. vekiline tebligat çıkarılmış ise de,yargılama sürecinde bu sigorta şirketine dahili dava dilekçesinin de çıkarıldığı ve bu sıfatla yargılamaya devam edildiği,yine diğer sigorta şirketi olan ... Sigorta şirketinin ise davacı vekilince davaya ‘’dahili dava dilekçesi’’ ile dahil edildiği ve bu sıfatla da yargılamaya devam edilip aleyhine hüküm tesis edildiği görülmekle,birleşen dava yönünden de yukarıda ifade edildiği şekilde dahili dava müessesesinin ne 1086 sayılı HUMK"da, ne de 6100 sayılı HMK"da yer almadığı dikkate alınmak suretiyle,öncelikle ... Sigorta A.Ş. yönünden,bu sigorta şirketinin birleşen davada ‘’davalı ‘’ mı yoksa ‘’ihbar olunan’’ mı olduğunun mahkemece açıklığa kavuşturulması,bu husus açıklığa kavuşturulduktan sonra ise ... Sigorta A.Ş. ‘nin birleşen davada sorumlu tutulup tutulamayacağının sonuca bağlanması,diğer dahili davalı gösterilen ... Sigorta A.Ş. ‘nin ise ‘’dahili davalı ‘’ olarak davaya dahil edilip aleyhine hüküm tesis edilemeyeceğinin gözetilmesi suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... Kasabası Tarımsal Kalkınma Koop. vekilinin tüm, dahili davalı ...Ş. vekili ile dahili davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince , dahili davalı ...Ş. vekili ile dahili davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.