3. Hukuk Dairesi 2018/228 E. , 2019/2232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ; müvekkili firma ile davalı arasında 29/04/2009 tarihinde... ve ...nolu hatlara ilişkin olarak abonelik sözleşmesi imzalandığını, borcunu ödemediğinden davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle üçüncü kişilerce sahtecilik yapılarak alınan hatlar nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş, %40"tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu abonelik sözleşmesindeki imzaların davalı eli mahsulü olmadığı gerekçesiyle, davanın ve koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, yargılama giderleri ve gider avansına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nun 323./1-ç maddesinde yargılama giderlerinin kapsamı belirtilmiş olup, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve HMK"nun 326.maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir." Buna göre, davanın reddine yönelik hüküm tesis edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK"nun 326/1 ve devamı maddeleri uyarınca, dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin haksız çıkan taraf üzerinde bırakılmasına dair karar
verilmesinin yanı sıra haklı çıkan tarafça yapılan bir gider var ise, bu giderlerin de haksız taraftan tahsili ile haklı tarafa verilmesine dair hüküm kurulması gerekir. Aksi halde haklı tarafın yaptığı masraflar yönünden hak kaybına yol açan bir karar verilmiş olacağı açıktır.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece davanın reddine karar verilmiş, ve davacının davasında haksız olduğu gözetilerek, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de; davalının yatırdığı bilirkişi ücreti, posta masrafı ve gider avansından harcanmayan tutarların davalıya iadesine ilişkin olarak karar verilmediği anlaşılmıştır.
Bu haliyle; davalı tarafından mahkeme veznesine yatırılan , gider avansı ücret ve masraf tutarlarlarının harcanmadığından davalıya iadesine yönelik olarak mahkemece bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK. 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün fıkrasının 4. bendine " davalı tarafından yatırılan ve harcanmayan 200,00 TL bilirkişi ücreti, 15,40 TL posta masrafı ile 50,00 TL gider avansının davalıya iadesine" ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.