23. Hukuk Dairesi 2015/7874 E. , 2017/1835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı-karşı davalı... Turizm vekili, müvekkili otelin turizm acentesi olarak faaliyet gösteren davalı ... Ltd. Şti. ile 29.01.2012 tarihinde kapalı grup, toplantı ve kongre sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin acente sıfatıyla ... Direniş Ordusu askerlerinin konaklaması için müvekkiline ait otele getirdiğini, otuz bir gece konaklamasına tahsis edildiğini, müvekkili firmanın diğer davalı şirket ... Organizasyon ile 07.02.2012 tarihinde kapalı grup toplantı ve kongre sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin bu şirketin acente sıfatı ile dava dışı ... Ltd. Şti. çalışanları ve misafirlerinin konaklaması ile ilgili olarak düzenlendiğini, 17.02.2012 tarihinde davalı tarafların müvekkiline ait otele getirmiş olduğu misafirler arasında çıkan tartışmanın arbedeye dönüştüğünü, meydan savaşı yaşandığını, 150"ye yakın polisin olayları kontrol altına almaya çalıştıklarının, olay bitiminde otel lobisi ve ara katların harabeye dönüştüğünü ve kolluk ekipleri nezaretinde hasar tespit çalışması yapıldığını, otelde başka müşterilerin olması sebebiyle onarım çalışmalarına hemen başlanıldığını, onarımı mümkün olmayan eşyaların yeniden temin edildiğini, maddi zararın yaklaşık 20.169,86 TL olarak tespit edildiğini, davalı aleyhine imzalanan sözleşmelerin 6.4.d bendinde "organizasyon süresince, otelde mevcut tesis ve eşyalara verilen her türlü zarar ve ziyandan sözleşmede imzası bulunan şahıs doğrudan sorumludur" ibaresinin yer aldığını, davalı acentelerin misafir olarak otele getirdikleri şahısların otele verdikleri her türlü zarar ve ziyandan sorumlu olduklarını, müvekkili otelin maddi ve manevi şok yaşadığını, doluluk oranının düşmesi neticesinde boş odaları doldurmak amacıyla sezon oda fiyatlarının altında satış yapma zaruriyeti doğduğunu, müvekkilinin itibarına gölge düştüğünü belirterek 60.000,00 TL manevi tazminat ile 20.169,86 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı ... Turizm vekili, davacının otel müşterileri arasında çıkan kavga sonucu otelde meydana geldiğini iddia ettiği zararlardan müvekkili acentenin sorumluluğunu 29.01.2012 tarihinde imzalanan sözleşmenin 6.4.d maddesine dayandırdığını, sözleşme hükmünün otelde yapılacak toplantı ve kongre organizasyonlarına ilişkin konulduğunu, dava konusu olaya uygulanmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin 3. ve 6. maddelerinde açıkça toplantı salonunun kullanılmayacağının belirtildiğini, müvekkiline sözleşmeden doğan herhangi bir kusur veya sorumluluk yüklenemeyeceğini, sözleşmenin müşterilerin otelde konaklatılmasına ilişkin olduğunu, davacının iddia ettiği zararların müşteriler arasında belirsiz sebeple çıkan ve arbedeye dönüşen kavga sonucu meydana geldiğini, zarar gördüğü iddia edilen eşyaların sigortadan bedellerinin tahsil edildiğini, müvekkiline herhangi bir kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinden manevi tazminat talep edilmesinin haksız olduğunu, davacının kusuru ve eylemeleri neticesinde zarar görenin kendileri olduğunu, davacının haksız baskısı ile tesisi boşaltmak zorunda kaldıklarını, 13 günlük süre içerisinde konaklama yapılmadığı için acente olarak aracılık faaliyetinden elde edeceği kârdan yoksun kaldıklarını, müvekkilinin yoksun kaldığı kâr nedeniyle uğradığı zararın tespiti ile 2.500,00 TL zararın karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ... Organizasyon vekili, 17.02.2012 tarihinde meydana gelen zararla müvekkili şirketin misafirlerinin ilgili olmadığını, kavgaya ve zarara diğer davalı şirketin ... misafirlerin sebebiyet verdiğini, müvekkili açısından davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile dava dışı şirket olan ... ... İnşaat arasında imzalanan 28.01.2012 tarihli sözleşmenin 8.5. maddesinde "Organizasyon süresince otelde mevcut eşya ve tesislere verilen her türlü zarar ve ziyandan firma doğrudan sorumludur" ibaresinin bulunduğunu, davanın bu firmaya ihbarının gerektiğini, davacının tazminata esas olarak dayandığı sözleşme maddesinin amacının farklı olduğunu, müvekkilinin acente olması ve şahıs sıfatının bulunmaması sebebiyle madde gereğince sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığından manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, yoksun kalınan kâr kavramına dahil edilebilen zarar kalemlerinin manevi tazminat olarak talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davacı-karşı davalı tarafından dava ... İnşaata ihbar edilmiş ve ihbar olunan mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, dava konusu olayın ... askerlerin davranışlarından kaynaklandığını ve bu hususla ilgili olarak da gerekli önlemleri almadığından bahisle otel yönetiminin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı-karşı davalı şirkete ait otelde davalı-karşı davacı acente ... Ltd. Şti. ile diğer davalı acente şirketinin misafirleri arasında yaklaşık 150 kişilik polis ordusunun yatıştırabildiği olayların meydana geldiği, davacı ile davalılar arasında ayrı ayrı tarihlerde kapalı grup toplantı kongre organizasyonlarını içeren sözleşmenin imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin 17996 sayılı Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla ve Birbirleri ile ve Müşteri ile İlişkileri Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı, davacının mevcut imkanları ile her iki gruba da aynı hizmeti sunduğu, ilgili yönetmelikte gerek seyahat acenteleri vasıtasıyla, gerekse münferiden rezervasyon yaparak otellerde konaklayan müşterilerin otellere verdikleri zararlar karşılığı yaptırımların tanımlanmadığı, otelde konaklayan müşterilerin öncelikle zarar görmemeleri, gördükleri maddi ve manevi zararların tazmininin tanımlandığı, otele maddi ve manevi zararlar veren müşteriler ile bu müşterileri otele getiren seyahat acentelerini bağlayıcı hükümleri bulunmadığı, bu nedenle de davacının davalı acente misafirlerinin otele vermiş oldukları zarardan dolayı sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı karşı davacı ... Ltd. Şti. tarafından açılan karşı dava yönünden ise; davacıya ait otelde meydana gelen olay sonrasında aynı müşterilerin ..."da konaklamaya devam ettikleri, konakladıkları süre içerisinde davalı işletmeler ile davacının oteldeki zararın tazmini konusunda müşterilerinden talepte bulundukları hususunda dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin “sözleşmenin feshi” başlıklı 7.d maddesinde "Otel acente misafirlerinin diğer otel misafirlerini ve otel personelini rahatsız edici davranışlarda bulunması durumunda grubu otelden çıkartıp sözleşmeyi tek taraflı fesih edebilir", 4-e maddesinde ise; " garanti edilen odalar ve tüm kalış günlerinde geç giriş-erken çıkış ve listede bulunan fakat gelmeyen odalar durumunda, bu odalar garanti edilen isim listesi yönünden ve grup için uygulanan kişi/oda fiyatı üzerinden acenteye fatura edilir" hükümlerine yer verildiğinden davalı-karşı davacı şirketin grubunun davacı otelden erken ayrılması durumunda taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı ile karşı davada davacı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 29.01.2012 tarihli sözleşmenin 6.4.d maddesinde organizasyon süresince otele verilen zarardan sözleşmeyi imzalayanın sorumlu olacağı öngörüldüğünden bu durumda adı geçen sözleşme hükmünün olayın oluş biçimi ve dosya kapsamındaki delillerle birlikte yorumlandığında davacının oluşan zarar ve ziyanını sözleşmeler çerçevesinde sözleşmenin tarafı sıfatı ile sözleşmeyi imzalayan davalı acentelerden talep edebileceği düşünülmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden karşı davada davacıdan alınmasına, asıl davada davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.